‘Ülke tarımsız, tarım mühendissiz olamaz!’ | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

‘Ülke tarımsız, tarım mühendissiz olamaz!’


 

Tarımsal faaliyetlerin hem insan hem çevre sağlığına uygun hem de sürdürülebilir olabilmesi için kilit noktadaki bir meslek gurubu olan Ziraat Mühendisleri Mersin’den, tarımsal eğitim ve öğretimin 178. Yılında ‘Ülke tarımsız, tarım mühendissiz olamaz!” uyarısı yaptı!

HEDİYE EROĞLU

 

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Mersin Şubesince, tarımsal eğitim ve öğretimin 178. yılı dolayısıyla Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtı önünde tören düzenlendi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından törende konuşma yapan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şube İkinci Başkanı Kamil İnce, tarımsal öğretimin 10 Ocak 1846 yılında İstanbul Ayamama Çiftliğinde kurulan Mektebi Zirai Şahane ile başladığını anımsattı. 1892’de Halkalı Ziraat Mektebi ile ilerleyen tarımsal öğretimin, her yılın 10 Ocak tarihinde tüm yurtta törenlerle, etkinliklerle kutlandığını söyleyen İnce, “1933 yılında tarımsal öğretim faaliyetleri yeni yasa ile Yüksek Ziraat Enstitüsü adı ile sürdürülmüştür. Bu enstitü 1948 yılında çıkarılan yasa ile Ziraat Fakültesi adını alarak Ankara Üniversitesi’ne bağlanmıştır.

 

“TARIM, İNSAN YAŞAMI İÇİN VAZGEÇİLMEZ”

Tarım, insan yaşamı için vazgeçilmez ve her geçen gün değeri daha da çok ortaya çıkan stratejik, ekonomik, sosyolojik bir faaliyet alanıdır. Tarım ve Mühendislik kavramlarını yan yana getirdiğimizde yani ziraat mühendisi kimdir dediğimizde, bitkisel ve hayvansal ürünlerin yetiştirilmesi ve ıslahı, tarımsal yapılar ve sulama yanında doğal kaynakların geliştirilmesi, korunması, tarım ürünlerinin işlenmesi, depolanması, taşınması, pazarlanması, ekonomisi ve söz konusu üretim süreci için gerekli tesis, kontrollü yetiştirme ortamı, makine, sistem v.b.  gereksinmelerin toplumun hizmetine sunulmasını gerçekleştirecek uzmanlaşmış kişilerdir.

 

“KİLİT NOKTADA BİR MESLEK GRUBUYUZ”

Ziraat Mühendisleri de bu faaliyetlerin hem insan hem çevre sağlığına uygun hem de sürdürülebilir olabilmesi için kilit noktadaki bir meslek gurubudur. Türkiye’nin tarımsal üretimde bugünkü seviyeyi yakalamasında Ziraat Mühendislerinin payı büyüktür.  Ancak sayısı 40’ı bulan Ziraat Fakülteleri her yıl 5 bin mezun vermektedir. Toplam Ziraat Mühendisi sayısının 120-130 bin olduğu kayıtlara geçmiştir. Kamuda çalışan 40 bin civarında, özel sektörde çalışan 50 bin civarı Ziraat Mühendisi olduğu, iş bulamayan Ziraat Mühendislerinin 30 bini geçtiği belirtilmektedir. Bu duruma maalesef planlı programlı, geleceği görerek değil, yeni fakülteleri popüler isimlerle süsleyerek geldik.

 

“ZİRAAT FAKÜLTELERİNİN EĞİTİM PROGRAMI YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİ”

Geçtiğimiz dönemde ziraat fakültelerin de bazı bölümlerde kontenjanların ya boş kalması ya da doldurulamaması ziraat fakültelerinin eğitim programı açısından yeniden değerlendirmesi gereken en önemli konuların başında gelmektedir. Ziraat Mühendisleri, Su Ürünleri Mühendisleri, Balıkçılık Teknolojisi Mühendisleri, Su Bilimleri ve Mühendisleri, Biyosistem Mühendisleri, Tütün Teknolojileri Mühendisleri olarak ülke tarımını kamu yararı gözeterek daha ileriye götürmek, aklın ve bilimin ışığından ayrılmadan toplum ve üreticilerimiz lehine kullanmayı hedefleyen bu gençlerimizi yetiştiren fakültelerimizin toplamında 16 bölüm 174 programda 1600’e yakın öğretim elemanı bulunmaktadır. 

 

“MEZUN ÇOK, ZİRAAT MÜHENDİSLER İİŞ BULMAKTA ZORLANIYOR”

Fakültelerin sayıları bir bir artarken bölüm ve öğrenci sayıları da birkaç misli arttırılmış ve ziraat mühendisleri mezuniyetlerinden sonra çok ciddi bir istihdam sorunu ile karşılaşmışlardır. Bunlara karşın fakültelerin öğretim elemanları, teknik alt yapıları, uygulama alanları aynı oranda artmamış bunun doğal sonucu olarak eğitim kalitesi olumsuz yönde etkilenmiştir. Tarım sektörünün can damarı olan Ziraat Mühendisleri ülke tarımının içinde bulunduğu ekonomik olumsuzluklardan doğrudan etkilenmektedir. Birçok meslektaşımız iş ararken, iş yeri sahibi olanlar mevcut konumunu koruyabilmenin uğraşı içindedir. Son günlerde tarımsal girdi fiyatlarındaki artışlar tarım sektöründe iş yeri sahibi meslektaşlarımızın ileriye dönük planlama yapmalarını güçleştirmektedir” diye konuştu.

 

“GÜBRE BAYİLERİ ÇALIŞAMAZ HALE GETİRİLDİ”

Kamu yönetiminin, tarımın yapısal sorunları çığ gibi büyürken, tarımsal girdi zincirinin ana unsuru olan zirai ilaç ve gübre bayilerimizi sürekli değişen yönetmeliklerle çalışamaz hale getirdiğini de dile getiren Kamil İnce, “Özel sektörde çalışanlar, çoğunlukla insan onuruna yakışır ücret alamazken, kamuda çalışan meslektaşlarımız liyakata dayalı çalışma ortamı özlemi içindedir.

Tarım stratejik bir öneme sahiptir. Dünya nüfusunun giderek artması, kaynakların azalması ve son üç yıldır yaşanan pandemi süreci, tarımsal üretimin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu süreçte tarımın çok daha verimli, sürdürülebilir ve akıllı olması için tarım politikalarının güncellenmesi gereklidir ve üniversitelerin bu konuda öncü olması kaçınılmazdır. Fakat gelin görün ki bu üniversitelerden mezun olan gençlerimizin çoğunun, meslek icraları noktasında üç seçenekleri bulunmakta ya tarımsal özel sektörde çalışabilme ya BKÜ satış bayiliği yapabilmekte veya meslek dışı işlerde çalışabilmekteler.

 

NASIL BİR DÜZENLEME YAPILMALI?

Ülkemizin Ziraat Mühendisi ihtiyacı ve bölgesel özellikleri dikkate alınarak, Ziraat Fakültelerinin sayıları ve dağılımları gerçekçi bir biçimde belirlenmelidir. Ziraat fakültelerindeki bölüm sayısı, bölgenin özellikleri ve tarımsal yapısına uygun olarak tespit edilmelidir.

Fakültelerin öğretim üyesi sayısı ve fiziksel kapasiteleri göz önünde tutularak kontenjanları belirlenmeli ve öğrenci kabul sayıları sınırlandırılmalıdır. Özellikle yeni açılan fakültelerdeki öğretim üyesi sayılarındaki yetersizlikler kısa sürede giderilmeye çalışılmalı, öğretim üyesi kadroları ve nitelikleri geliştirilmeli, fiziksel kapasiteleri uygun duruma getirilmeden öğrenci alınmamalıdır.

 

UYGULAMALI EĞİTİME AĞIRLIK VERİLMELİ

Ziraat Fakülteleri Tarımsal öğretimde akıllı tarım uygulamalarını entegre etmelidir. 21. yüzyılda yapay zekayı, teknoloji 4.0’ı konuşurken müfredatta uygulamalı olarak bunların içerikleri, dünyadaki örnekleri anlatılmalıdır.   

Ziraat Fakültelerinde uygulamalı eğitime ağırlık verilmeli ve en az bir dönem mümkünse iki dönem sektörel staj yapılması zorunlu olmalıdır. Bu staj sonrasında mümkünse ihtisas konusu seçilmeli. Yani iki dönem staj 4+1 yıllık eğitim yapıldığında belli bir konuda ihtisaslaşmış Ziraat Mühendisi kavramı danışmanlığa doğru evrilmelidir.

Ziraat Mühendislerine istihdam sağlayabilmek adına Tarım ve Orman bakanlığının, Tarım Birliklerinin, Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerinin, Ziraat Odalarının ve Yerel Yönetimlerin bölge genişliklerine göre belli sayıda Ziraat Mühendisi almalarını gerekli görüyoruz.

Tüm bunlar proje kapsamına alınıp hayata geçirilirse, Tarım ve Orman Bakanlığından meslektaşlarımıza getirdiği BKÜ sınavını kaldırmasını ve diğer meslek mensuplarını da bu işin eğitimini alan Ziraat Mühendisleri yerine ikame etmemesini talep ediyoruz.

 

“ZİRAAT MÜHENDİSİNE DEĞER VEREN BİR SİSTEM KURGULANMALI”

Ülke tarımsal politikalarımızı belirlerken akademik insan kaynaklarımızdan, Ziraat Mühendisleri Odasından ve deneyimli uzmanlardan makro seviyede faydalanmak, dünyadaki son gelişmeleri yakından takip etmemiz gerekmektedir. Yakın gelecekte tarımsal üretimi tehdit edecek olumsuz şartlarda, artan dünya nüfusunu besleyebilmek ve küresel rekabette öne geçebilmek için modern üretim tekniklerinin kullanılması zorunlu hale gelecek ve bu noktada tarımsal üretimi yönlendiren Ziraat Mühendislerinin aktif rol oynayacağını biliyoruz. Gelişmiş tüm ülkelerde olduğu gibi tarıma dayalı sanayi desteklenmeli, her iki sektör birbirine paralel olarak geliştirilmelidir. Tarım ülkesi konumundaki ülkemizde, Ziraat Mühendisine değer vermede ve uygun çalışma ortamı bulmakta zorlanılıyor olunması, bu alandaki sistemi yeniden kurgulamak gerektiğini bizlere anlatmaktadır. Fakültelerin akademik kadrolarının ulusal ve uluslararası alanda saygın araştırma yapmış olması, fakültelerin eğitim programlarının dinamik olması, öğrencilerin Ziraat Mühendisliği mesleğini benimseyerek seçmeleri çok önemlidir.  Ziraat Mühendislerinin gelecek umutlarının yeşermesi, ülkemiz tarımının yeşermesini beraberinde getirecektir.  Sektörün sıkıntılı bir süreçten geçtiği bugünlerde, tüm sorunlara rağmen kutladığımız 178. yıldönümümüze katılımınızdan dolayı siz değerli katılımcılara ve meslektaşlarımıza şube yönetim kurulu ve şahsım adına teşekkür eder saygılar sunarım” diye konuştu.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA