HEDİYE EROĞLU

Mersin’de son günlerde meydana gelen orman yangınlarında alevlere teslim olan bölgelerde incelemelerde bulunan Mersin Halkevi heyeti, yurttaşların sorunlarını ve taleplerini dinleyerek, fikir alışverişinde bulundu.

Yangınlar sonrası büyük hasar meydana gelen Silifke, Aydıncık ve Gülnar’da gerek ormanlık alanlar gerekse yerleşim yerleri ile eko sistemin küle döndüğü bölgelerde incelemeler yapan heyet, acı tabloyla karşılaştı.

YANACAK YER KALMAYINCA YANGIN DURDU

Halkevleri Mersin Heyetindeki 4 kişi, bölge yurttaşları ile bir araya gelerek yaşananları onlardan dinledi ve dayanışma için yapılabilecekleri ele aldı.

Görüşmelerde, yangınların kontrol altına alındığı için değil, yanacak orman kalmadığı için durduğunu belirten vatandaşların, yeterli ekipmanın olmadığını ve zamanında müdahale edilmediğini belirttiğin ifade eden Halkevi Heyeti, “Köylüler yanan bazı köylerin sit alanı olduğunu, yanan evler için de daha önce yıkım kararı çıkartıldığını belirtti.

AYDINCIK’TA YETERLİ SOĞUTMA YAPILMADI MI?

Aydıncık’ta 15 günde yaşanan ve Gülnar’a sıçrayan yangınla ilgili ise yeterince soğutulmamasından dolayı her yere sıçradı ve yayıldığı ile ilgili görüş bildirdiler. Vatandaşlarca; yangının halk tarafından söndürüldüğü, soğutma yapacak orman müdürlüğü ekiplerinin damgalama gibi başka görevlere gönderildiği ve yeterli soğutma işlemi yapılmadığı için yangının kontrol altına alınmadığı ifade edildi” ifadelerine  yer verdiler.

ORMAN YOLLARI VE HAVUZLAR YETERSİZ

Aydıncık halkının yangın karşı ellerinden geleni fazlasıyla ortaya koyduğunu dile getirdiğini bildiren Halkevi heyeti, “Pembecik köyü sakinleri halk olarak ellerinden geleni yaptıklarını, çocuklarının bile yangın söndürmeye gittiğini bildirdi. Ancak arozözlerin eksikliği, orman yollarının yetersiz ve düzgün olmaması, yangın havuzlarının yeterli olmaması sebebiyle yangının çok fazla büyüdüğünü belirttiler. Helikopter desteği gelene kadar yangın zaten büyümüş. Çok fazla yerde yangın çıktığı için de kaynaklar ve araçlar yetersiz kalmış.

Bölgenin yangın söndürme ekipleri Manavgat’a gitmiş ve geri dönmeleri çok uzun sürmüş. Bu sırada da yangın büyümeye devam etmiş. Bu nedenle Bozyazı’da aynı gün çıkan yangına müdahale etmek daha da zorlaşmış ve evlere sıçramış. Bozyazı’da bu sebeple 6 ev ve seralar yanmış.

İHTİYAÇLAR KARŞILANMALI

Yöre halkına göre; bu eksiklikler olmasaydı yangın çok daha erken söndürülebilirdi. Bu yüzden bu eksikliklerin bir an evvel tamamlanmasını ve bir daha böyle bir durumla karşılaşmamayı istiyoruz. Gelecek kış ve şu anda evleri kullanılamaz hale geldiği için bu insanlar komşularında kalıyor . Evler yapılsa başka ihtiyaçlar, beyaz eşya gibi, muhakkak ortaya çıkacaktır. Ancak çok fazla kişinin serası yandı ve içindeki muzlarda da hasar var. Seralarla ilçe tarım müdürlüğü ilgileniyor ancak sigorta bu hasarı karşılayacak mı emin değiliz. Serası yanan bir kişinin sigortası yokmuş, o sera nasıl yapılacak bilinmiyor” ifadelerine yer verildi.

“KAYALAR BİLE YANMIŞ”

Geziyle ilgili gazetemize bilgiler veren Halkevleri Mersin Temsilcisi Aycan Özcan, yaptıkları gezi nedeniyle acı dolu anlar yaşadıklarını söyleyerek, “Gülnar, Bozyazı ve Aydıncık, Silifke’de Yeşilovacık ve Boğsak Mahallelerinde incelemeler yaptık. Gezimizde gördük ki; kayalar bile yanmış

Bölge halkı; yanacak yer kalmadığı için yangın söndüğünü söylüyor. Ayrıca bir diğer vahim iddia da; Aydıncık’ın Penbecik Mahallesinde  15-20 gün önce yaşanan ilk yangının halk tarafından söndürüldüğü ama sonrasında Orman Bölge Müdürlüğü’nce yeterli soğutma çalışması yapılmayınca tekrar çıktığı ve şiddetli poyraz sonrası her tarafa yayıldığıdır. Bu nedenle yangının önüne geçilememiş. Ayrıca yeterli havuz olmadığı ve orman yollarının yetersizliğinin de yangına müdahaleyi güçleştirdiği söyleniyor. Bu iddialar araştırılmalı, sorumluların hesap vermesi sağlanmalıdır” dedi.