HEDİYE EROĞLU

Türkiye'nin hekimlere özel lider dijital platformu Doktorclub’un konuğu olan Mersin’in tanınmış akademisyenlerinden Prof. Dr. Aynur Özge, yeni tip koronavirüs covid-19 salgını ile ilgili özellikle önemi daha da artan teletıp uygulamalarına dair önemli açıklamalar yaptı.

MUAYENE PRATİĞİ DEĞİŞECEK

Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye günlük koronavirüs tablosuna göre vaka sayısı 143 bin 114'e yükselirken koronavirüs sebebiyle toplam 3 bin 952 vatandaşın öldüğü bildirilirken Prof. Dr Aynur Özge, pandemi sürecinin alışılmış pratiği değiştirdiğini belirterek, “Ülkemiz özelinde pandeminin sağlık üzerindeki etkisi azalmakta ama bundan sonrası için kafamızda soru işaretleri var” dedi.

Pandemi sonrası hasta ile yüz yüze geldiklerinde poliklinik pratiğinde yaşanabileceklere dikkat çekerek Teletıp uygulamalarının önemine dikkat çeken Özge, Teletıp’a ihtiyaca vurgu yaptı.

Doğru veriye ulaşabilmenin önemine de dikkat çeken Özge, iletişim dilini geliştirmeye, toplumun sağlık okur yazarlığının gelişimi, dijital okur yazarlığın artması gerektiğine de vurgu yaptı.

“MUAYENE SÜRESİ 15 DAKİKAYA DÜŞECEK”

 “Aslında bu bir fırsat” diyen Özge, “İnsan evrimi boyunca değişimler ve gelişimler bir zorlayıcı faktörden sonra gelmiştir. Pandemi süreci de hepimiz için zorlu bir gelişim ve değişim süreci oldu. Eğitimlerimizi, toplantılarımızı farklı platformlara taşıdık. İlk etapta çok tedirgin olduk. ‘Yüz yüze gelmeden, dokunmadan nasıl olacak’ dedik. Ama sonra bir saktık ki bir salona en fazla 1-2 bin kişi sığdırabilirken, bugün bir eğitim toplantısını 10-100 binlerle yapabiliyorsunuz. O zaman bu da bize kısa sürede doğru mesajı verme ile ilgili fırsat yarattı diye düşünüyorum ben. Bu noktada biraz hastalarımıza yeni döneme, teletıp uygulamaları kapsamında doktorun hasta ile geçireceği süre 15 dakikayı geçmeyecek. Çünkü vaka sayılarımız azaldı ama sıfırlamadık. Yeni vakalar devam ediyor. İkinci hatta 3’üncü dalgası tartışmaları davar. Ben dahil bir çok meslektaşımız maskesiz çalışmayacağız. Maskesiz çalışmadığımızda da yüz mimiklerimizi hastalarımız zaten sınırlı bir şekilde görebilecek, buna adapte olma süreci yaşanacak. Bu anlamda doktor ile hastanın 15 dakikalık görüşmesinin verimi öne çıkacak.

“TELETIP’TA HUKUKSAL ALTYAPI YETERSİZ”

Bu işin birde hukuk, sigorta şirketleri, erişebilirlik, hizmet içi ve psikolojik adaptasyon boyutu da var. Çünkü insanlar kapının önüne gelip doktor ile 40-45 dakika zaman geçirebileceğini düşünüp geldiğinde 15 dakika geçirip çıktığında neler yaşanacak? Bazı sigorta şirketlerinin paketlerinde Teletıp tanıtım olmaması da bir sorun. Örneğin bazı hastalarım bana WhatsApp ulaşarak tahlil sonuçlarını gönderip, ‘Ne yapabilirim?’ diye soruyor. Şimdi ben o hastayı kan tahlili için bir yere yönlendirdiğimde oradaki insanı riske edecek miyim? Ben o sonuçlara ulaştı bana ve ben de ‘şunu yapın’ dedim. Benim buradaki yasal sorumluluğum ile ilgili bir bilgi yok. Öte yandan bir çok insan iletişim teknolojileri erişebilir değil. Ama biz dersimize doğru çalışıp sistemi nasıl zorlamamız gerektiğini tartışmalıyız. Veri sistemleri iyidir. Bölgesel arası farklılığı ortadan kaldırır. Nitelikli insan gücünü etkin kullanma imkanı veriyor ama ülkenin yüzde 50’si için şuan bu sistemi kullanmak imkansız. Diğer yüzde 50’si için ise gelişim gerekiyor.

Hepimizin her yaş grubunda insanın yeniden formatlamaya, yeni bir süreç belirlemesine ihtiyaç var. Bu artık kaçınılmaz bir gerçek. Bu ateş olumlu bir yönde bizi ısıtacak mı yoksa bu ateş yakıp kül mü edecek bunu biz belirleyeceğiz. Bu ateşi doğru yönetirsek ondan faydalanabiliriz. Ama ateşten korkup doğru şeyleri yapmazsak bu ateş bizi istemeden de olsa yakacak.

Önümüzde geniş bir dönem var. Ama bu dönemde derslerimize iyi çalışırsak başarılı ve kazançlı bir şekilde çıkacağımızı düşünüyorum.

Hayatta var oluşun ve insanların birbirini anlamasının temelinin iletişim olduğuna vurgu yapan Özge, “İletişimin farklı yönleri var ki bunlardan biri de Teletıp. Teletıp önümüze yeni açılan bir sayfa ve bu sayfanın içini doğru şekilde, hepimizin ileride okumaktan keyif alacağı bir şekilde doldurmak bize kalıyor” diye konuştu.