GİZEM EKİCİ

Türkiye Kamu-Sen Mersin Şubesi; işten çıkarmaların ardından, performansını beğenmediği işçileri kafasına göre sürgün eden Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’i protesto etti. ‘Seçmeye değil, biçmeye gelmiş’, ‘Türkiye sevdamız, ekmek için kavgamız’, ‘Hak, hukuk dediniz, hakkımızı yediniz’, Susma haykır, haksızlığa hayır’ gibi sloganlar atan kalabalık, işçilerin yaşam hakkının hukuksuzca ellerinden alınmasını ve zorlaştırılmasını istemediklerini belirtti.

Şimdiye kadar 25 kişinin sürgün edildiğini kaydeden, böbrek nakli olan ve Gülnar’a sürülen memur Tayfun Bozdoğan, yüzde 73 engeliyle Gülnar’da yaşamasının mümkün olmadığını belirtti. Nefrolog olmayan bir yere sürülmüş olduğunu belirten Bozdoğan, böbrek nakli sonrası nefrolog olmayan bir yerde yaşayamayacağını belirtti.

“EKMEĞİMİZİN DERDİNDEYİZ”

Yapılan uygulamaları kınamak amacıyla toplanan Kamu- Senliler adına konuşan Kamu-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Arslanköylü; “Bizler; kamu çalışanı olarak ekmeğimizin derdindeyiz. ‘Önce Ülkem’ anlayışıyla görev yapmaktayız. Bizler vatanına milletine bağlı, bu uğurda gözümüzü kırpmadan canımızı verecek kadar inanmışız. Belediye çalışanı olarak gecemiz gündüzümüz, ömrünüz belediyede geçti. Bir teşekkürden vazgeçtik, yapılan baskılar, haksız yere işten çıkarmalar ve son olarak sürgünler. Eyyy.. Mersin Büyükşehir Beledi Başkanı Sayın Vahap Seçer, Mersin Halkı sizi Mersin’e hizmet etsin diye seçti. Emekçi Seçer dedi, memur Seçer dedi” diye seslendi.

“SÜRGÜN ETTİĞİNİZ İNSANLAR MERSİN’İN ÖZ EVLATLARIDIR”

Arslanköylü konuşmasını şöyle sürdürdü;

“İlk işiniz emekçiyi, memuru biçmek oldu. Her gün bir işçinin işine son veriliyor, her gün bir memur sürgün ediliyor. Neymiş efendim performansı düşükmüş. Neymiş efendim gerekli lüzum üzerineymiş. Neyin lüzumu bu? İdarede keyfiyet olmaz, kamu yararı olur. Çalışanı haksız yere işten çıkartarak, memuru sürgün ederek hangi kamu yararını gözetmektesiniz? İşten çıkardığınız, sürgün ettiğiniz insanlar Mersin’in öz evlatlarıdır. Bindiğiniz arabada oturduğunuz koltukta Mersin Büyükşehir çalışanı olarak bizlerin alın teri vardır. Mersin Büyükşehir Belediyesi Sizin özel şirketiniz değil, Mersin halkınındır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir kurumudur.”

“NİYETİNİZ ETNİK IRKÇILIK VE MEZHEPÇİLİK İSE BUNU SİZE YAPTIRMAYIZ”

Seçer’in yaptığı işlerin yanlış olduğunu vurgulayan Arslanköylü, yapılan işlemlerin kanunda ve hukukta yeri olmadığını belirtti. Seçer’in görevini kötüye kullandığını söyleyen Arslanköylü, “Kamudan aldığınız gücü baskıya dönüştürmüşsünüz. Suç işliyorsunuz. Keşke 6 aydır görüşme talebimizi karşılaşanız da bunları makamınızda anlatma fırsatı verseydiniz. Siz sadece belli bir grubun Belediye başkanı değil, Mersin'in belediye başkanısınız. Niyetiniz Etnik ırkçılık ve mezhepçilik ise bunu size yaptırmayız. Biz Mersiniz, bütünüz. Yaptığınız işlerin hukuka uygun olmadığını siz de biliyorsunuz. Engelli olan memuru, çocuğu engelli olan memuru, babası ve kardeşi bakıma muhtaç olan memuru uzak ilçelere sürmek İnsanlığa yakışır mı? Karı kocayı ayırmak, babayı evladından ayırmak. Hangi kinin hangi öfkenin sonucu? Çocuğu soruyor anne babam akşam eve neden gelmiyor, babam neden uzakta, bir suç mu işledi?

“HALK SİZİ BELEDİYE BAŞKANI SEÇTİ, DEREBEYİ SEÇMEDİ”

Seçer’i tekrar uyardıklarını söyleyen Arslanköylü, “Halk sizi Belediye Başkanı seçti, derebeyi seçmedi. Çalışanına zulüm etsin diye hiç seçmedi. Kanunlar ve hukuk kuralları içinde görevinizi yapın” dedi.