MERSİN GERÇEKTEN KÜLTÜR-SANAT KENTİ Mİ? | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

MERSİN GERÇEKTEN KÜLTÜR-SANAT KENTİ Mİ?


 

Yıllardır kent yöneticilerinin ısrarla altını çizdiği ‘kültür-sanat kenti Mersin’ tanımına dünyaca ünlü Mersinli ressam Ahmet Yeşil’den, Odunpazarı örneği geldi. Yeşil, eğitim düzeyi yüksek, çağdaş dünyayı bilen, kültür ve sanatın kente katkısını ölçüp biçebilecek düzeydeki kent yöneticilerini başarısı ile Odunpazarı’nın dünyaya tanıtıldığını söyledi.

Hediye Eroğlu

Dünyaca ünlü Mersinli ressam Ahmet Yeşil, katıldığı bir televizyon programında kent tarihi, sahip olunan zenginliklerin yaşatılması, müzeler ve etkinliklerin nasıl olması gerektiğine önemli açıklamalar yaptı.

“MERSİN’DE HER YER BETON OLDU!

Türkiye’nin sanat toplumuna ihtiyacı olduğun ancak bunun için çok çalışılması gerektiğini belirten Yeşil, “Sanat toplumu yarattığımız zaman ören yerlerinin tarihten bize miras kaldığını, Anadolu sentezi ile çağdaş bir imaj yaratmamız gerektiğini fark eder, yaşatırız” dedi.

“Bilinçli bir sanat toplumu olsaydı örneğin Soli harabeleri bugünkü halinde olmaz, etrafı binalarla çevrilmezdi” diyen Yeşil, bugün Mersin’de her yerin betona dönüşmesini eleştirdi.

“İNSANLARIN ZEVKLERİNİ YAŞAYABİLECEĞİ MEKANLAR YOK”

Sanat toplumu yaratabilmek için kentlerin sanat politikalarının çağdaş ve ileriye dönük şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizen Ahmet Yeşil, “Kentlerde yeni başkanların seçilmesi ile umutlandık. Çünkü ilk giriştikleri iş; kent müzeleri ve sanat mekanları oldu. Sempozyumlar, çalıştaylar düzenlendi.

Mersin potansiyeli olan çağdaş, gelişmiş bir kent. Çok göç almış bir kent olmasına rağmen hiçbir zaman çağdaş bir yaşam biçiminden ödün vermeden, ileriye giderek yaşayan bir insan potansiyeli var. Fakat kentimize baktığımızda sanat ve kültür faaliyetleri istenilen boyutta olmadığı için insanlar kendilerini ifade edecek, geliştirecek müzik, görsel, eğitsel zevklerini yaşayabileceği mekanlar bulunamadığını görüyoruz.

Örneğin müzeler aslında bir kentin eğitim alanıdır. Medeniyet ve uygarlık birikimini, insanların bilgisine sunarak bilinçlenmeyi sağlayan yerlerdir. Çağdaş ve modern sanat örneklerini orada görerek, tarihsel süreci görebiliyor, inceleyebiliyoruz. Genç sanatçılar bunun üzerine kendi sanat anlayışlarını, birikimlerini buradaki bilgiler ve algılar üzerinden kendini geliştirebiliyor” dedi.

“SANAT TOPLUMU İÇİN KENT YÖNETİCİLERİNE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR”

Sanat toplumunu yaratmada kent yöneticilerine büyük işler düştüğünü dile getiren Yeşil, “Kent müzeleri sadece müze değildir. Örneğin eski belediye başkanlarından Hamit Tuna Mahmudiye Mahallesi’ndeki bir evin Kuvayi Milliye Müzesi yapılmasın önerdi. Çok da güzel bir öneriydi ki tematik müzeler tarihimizi tanımamız adına büyük önem taşımaktadır. Ayrıca eski Mersin evlerinin yaşatılması adına da değerli bir fikir.

Eskişehir’de Odunpazarı’nda bir modern müze açıldı, dünya gördü, duydu. Bunu yapan o kentin yöneticileridir. Bu yöneticilerin; eğitim düzeyleri yüksek, çağdaş dünyayı biliyorlar, kültür ve sanat anlamında altyapıları var. Bu yapıların kente katkısını ölçüp biçebilecek düzeydeler. Bir işadamı bu müzeye koleksiyonunu bağışlıyor. Ama bizim kentimizde böyle bir koleksiyon yok” dedi.

 

DEĞERLERİ BİLİNMİYOR!…

Mersin’de sanat toplumu adına üst yapıda donanımlı insanlar olduğunu ancak değerlerinin bilinmediğini ifade eden Ahmet Yeşil, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Bu kentten çok değerli sanatçılar, bilim insanları çıktı. Atıf Yılmaz, Haldun Dormen, Özdemir İnce, Nuri Abaç, Hüseyin Gezer, Nevit Kodallı gibi… ancak örneğin Hüseyin Gezer adına sempozyum yapılıyor ancak gelenler Hüseyin Gezer’in kim olduğunu bilmiyor. Özellikle Nevit Kodallı bu kent için büyük bir şans. Ama hala Nevit Kodalı’nın değerini bilemiyoruz. Geçtiğimiz günlerde ölüm yıldönümüydü ancak mezarlığa giden sadece bir iki kişiydi. Bu kentin yöneticileri bunları not etmeli, hatırlanmalı, ona yakışır bir anma düzenlemeli.

Örneğin Nevit Kodallı’nın adını verildiği salonu İçel Sanat Kulübü’ne verilmeliydi ancak el konuldu. Kenti yönetenlerin hep birden Nevit Kodallı’nın adına aktif, işlevsel ve çok iyi bir şekilde sanat mekanı haline getirilmesi gerekiyor. Mersin’de sanat, kültür politikaları üretmek gerek”.

 

“MERSİN’DE TURİZM YOK”

Mersin’de turizmin istenile seviyede olmamasına da değinen ünlü ressam, burada en önemli sorunun tanıtım ve markalaşma çalışmaları olduğun aktardı. “Tanıtım ve markalaşma yapamıyoruz” diyen Yeşil, “Çağdaş anlamda sanat ve kültürel anlamda turizm olduğunu görmüyorum. Dağ, deniz, güneş turizmi var. Ama Aydıncık’a kadar gittiğinizde kıyı şeridindeki evler, binalar ne? Ne estetik, ne de planlama var? Burada turizm yapsan ne olur yapmasan ne olur? 3. sınıf turistler geliyor. Kızkalesi civarında uyuşturucu ve fuhuş ticareti alenen yapılıyor. Böyle bir değeri dünyaya sunamazsınız, birinci sınıf turisti getiremezsiniz.

Mersin’i gezmeye bir hafta yetmez. Tarsus tek başına bir cazibe bölgesi. Bütünüyle antik kentin en önemli yerleşkelerinden biri Mersin. Ama Soli’nin tarihini biliyor muyuz? Bunları bir eğitim içine sokamazsak, farkına varmadan sadece biçim, şekil olarak değerlendiririz” diye konuştu.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA