SONER AYDIN

Mersin’in Anamur ilçesinde bulunan ve bir dönem doğal güzelliğiyle vatandaşların uğrak noktası olan Dragon Çayı eski günlerini mumla arıyor. Üzerine yüzyılın projesi adı altında ve Kıbrıs’a su verme gerekçesiyle inşa edilen Alaköprü Barajı ile üç adet HES trübünü yapılan Anamur Dragon Çayı, baraj ve HES tribünleri tarafından su tutulması nedeniyle, suyunu ve canlılığını kaybetme tehlikesi altında. Ayrıca etrafındaki ve neredeyse Dragon Parkı’na kadar yayılan gecekondu barakalardan yayılan kirlilik nedeniyle de çaydaki yaşam yok olmanın eşiğine gelmiş ve vaktiyle çayda yaşayan alabalıklar da, son yıllardaki kirlilikten ve çaya can suyu verilmeyişinden kaynaklı olarak topluca ölmüş durumdalar. 

YETKİLİLERİN GÖZÜ ÖNÜNDE YAPILAŞMA!

Anamur Belediye ve DSİ tarafından kaderine terk edilen çayda, kaçak yapılaşma son yıllarda hızla arttı. 2010 yılında, Dragon Çayı’nın denize dökülen kısmındaki baraka sayısının artması üzerine, Anamur Kaymakamlığı ve ilgili birimlerin incelemesi sonucu, hazine arazisi üzerinde yapıldığı tespit edilen kaçak barakaların yıkılması kararlaştırıldı. DSİ Anamur İşletme Bakım Mühendisliği tarafından polis ve zabıta eşliğinde yıkım işlemi gerçekleştirilirdi. 2016 yılı Şubat ayında da benzer bir yıkım gerçekleştirildiği halde, sonraki yıllarda devam eden kaçak yapılaşmanın önüne geçilemedi. Hala da kaçak ve ruhsatsız binaların yapımı hızla sürdürülmekte ve Anamur Belediyesi dahil yetkili kurumlarca bu duruma müdahale edilmemektedir.

ÇAY KIYISINDA GECEKONDU MAHALLESİ OLUŞTU

Çayın etrafında balıkçı teknelerinin bağlandığı barınakların dışında ve barınak vasfını aşmış yeni binaların yapımı hızla artıyor. Dragon Çayı’nın kenarında bir bölge seçilerek iş makineleriyle sazlıklar temizlendikten sonra yer açılmasından ve kısa süre içinde kaçak binaların inşa edilmesinden halk oldukça rahatsız. Bölge sakinleri, baraka inşaatlarının gece gündüz demeden devam edişinden ve bu konuda kurumların hiçbir önlem almadığından şikayetçi. Bazı vatandaşlar ise, çay kenarında baraka sayısının son günlerde hızla artmasının, İmar Barışı Yasası ile ilgili olabileceğini belirterek, yetkililerden,  baraka sahiplerince imar barışından yararlanılıp, yapı kayıt ruhsat belgesi alınıp alınamadığı konusuna açıklama yapılmasını bekliyorlar. Ancak yetkililerce hiç bir açıklama yapılmıyor.

BARAKALAR GÜNDÜZ VAKTİ YAPILIYOR

Gündüz vakti, yetkililerin gözü önünde yapılan barakalarda yaşayanların arıtılmamış lağım atıklarını çaya bırakmaları nedeniyle oluşan kirliliğin  denize de ulaşması nedeniyle halk oldukça endişeli. Konuyla ilgili olarak Anamur Çevre Platformu’nun Facebook  sayfasında yapılan açıklamada, “Balıkçı barınağı demeye bin şahit isteyen çardak ve köşklerin çoğunun, muhtemelen elektriği ve suyu var. Yani kaçak yapıldıkları halde belediye ve sair yetkili kurumların hizmetlerinden faydalanmışlar. Ama kanalizasyon arıtma sistemi ile bağı yok. Çünkü suların ve çevrenin kirlenmesi ne bu yapıları yapanların umurunda, ne de yetkililerin. Sahipleri ve misafirleri, hiç bir rahatsızlık duymadan, doğrudan çaya def-i hacet etmekteler. Çayın denize döküldüğü yerde ise insanlar ve çocuklar denize giriyorlar. Yapıların bir çoğu seçim arasında ve sonrasında yapıldı. Bazıları bu konudaki yasal düzenlemeye aykırı biçimde yapı kayıt belgesi almış diye duyduk. Umarız ki, önümüzdeki dönemde Dragon Çayı’nın kötü kokusu giderilip, Manavgat Çayı’nın kıyısı gibi düzenleme yapılarak halka açılır. Buradan Mersin Valiliği’ne, DSİ’ye, Belediye’ye ve diğer yetkili kurumlara sesleniyoruz: Doğası ve suları hızla yok olan Anamur’da Sulak ve sazlık alanları koruyan yasaların yanı sıra, ülke olarak imzaladığımız Ramsar, Barcelona gibi uluslararası sözleşmelerin uygulanması büyük bir zorunluluktur.  Bu sözleşmeler ve yasalar gereğince sulak ve sazlık alanlar, yok edilemez, çayın etrafına taş duvar örülerek ya da beton dökülerek yapılaşmaya açılamaz, gecekondu mahallesi oluşumuna izin verilemez, arıtılmış bile olsa hiç bir şekilde atık sular ya da lağım bırakılamaz. Lütfen, elinizi vicdanınıza koyun ve ahbap çavuş ilişkilerinden kurtularak yasaları, yıkım kararlarını uygulayın. Değilse çocuklarımız, ‘ İlçemizde bir vakitler Dragon Çayı vardı’ masalını dinlemek zorunda kalacaklar” denildi.