AKP iktidarını, ülkeyi yönettiği 2002 yılından günümüze Türkiye Cumhuriyeti’nin temel kurum ve kuruluşlarını dönüştürdüğünü belirten Tekin, “Bu dönüşüm hem kamuda hem de özel sektörde yaşanmaktadır. Tüm emekçiler AKP iktidarının ve politikalarının mağdurudur. 

Kamu çalışanlarının, 3600 ek gösterge talebi birçok kamu görevlisini ve meslek gurubunu ilgilendirmektedir.  
Son günlerde AKP hükümeti tarafından kamu emekçilerinin 3600 ek gösterge talebi yerel seçim malzemesi haline getirilmiştir. Yerel seçimler sonrasında ele alınacağı açıklanan 3600 ek gösterge palavrası kamu emekçilerinin iş güvencesinin tamamen ortadan kaldırmayı hedeflemekte ve ek göstergenin ‘personel reformu’ kapsamında değerlendirileceği söylenmektedir. 
Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklama ve AKP Grup Başkanı Naci Bostancı’nın sözleri milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisini korkutmaya ve tehdit etmeye yöneliktir. 3 milyon kamu emekçisinin ek gösterge talebi bir kez daha başka bahara/seçim takvimine bırakılmaktadır. AKP Grup Başkanı’nın yaptığı açıklamaya göre 3600 ek gösterge konusunun Nisan ve Mayıs aylarında gündeme getirilmesinin şartının da ‘personel reformu’ içinde ele alınması olacaktır.  
AKP hükümeti bu açıklamalarıyla yerel seçim sonrasında ilk hedeflerinin ne olacağını ortaya koymuştur. Bu anlayış kamuda çalışan memurların iş güvencesini ortadan kaldırmayı, kamu iş görenlerinin çalışma sistemini baştan aşağı değiştirmeyi,  kamu emekçilerine esnek ve kuralsız çalışma düzeni dayatmaktadır. Bırakın 3600’ü mevcut haklarımız ve iş güvencemiz de elimizden alınacaktır” dedi.

“İŞ GÜVENCESİ KIRMIZI ÇİZGİMİZ”
AKP iktidarının, emek düşmanı politikalarını seçim sonrasına bırakarak 2019 yılında yapılacak 2020-2021 yılı sözde Toplu İş Sözleşme Masasını kurmadan ‘657 Sayılı Devlet Memurları Kanununu’ devirmeyi amaçladığını savunan Yakup Tekin, “AKP iktidarının daha önceki uygulamaları olan kıdem tazminatının fona devri, kamuda kuralsız, güvencesiz esnek çalışmanın yaygınlaştırılmak istenmesi ve Bireysel Emeklilik Sistemi gibi politikaları tüm kamunun tasfiyesine yöneliktir. 
AKP iktidarı, BES’le emeklilik sistemini uzun vadede ortadan kaldırmayı hedeflenmekte ve bu uygulamayla devletin sosyal devlet ilkesini yok etmeyi amaçlamaktadır. Aynı şekilde ek gösterge paketi içine “personel reformunun” yerleştirilmesinin hedeflenmesi kamuda iş güvencesinin yok edilmesinin kurnazlığının açık planıdır.
Kamu emekçileri, emekliler, işçiler AKP iktidarının, reform ve dönüşüm politikalarının acı reçetelerini yakından bilmektedir. 
AKP iktidarının; reform, devrim, kalkınma, istikrar, ekonomik refah propagandası her seçimde olduğu gibi bu seçimde de devam etmektedir.
Meslek gruplarının talepleri ve güvenceleri seçim malzemesi yapılamayacak kadar önemlidir. 
Kamu emekçilerinin iş güvencesi kırmızı çizgimizdir. 
Kamu emekçileri, ek gösterge adaletsizliğinin giderilmesi için sadece öğretmen, polis, hemşire ve din görevlisini değil tüm kamu emekçilerini kapsamasını istiyor. 
Kamu emekçileri, 3600 ek göstergenin tüm kamu çalışanlarına seçim öncesi verilmesini bekliyor.
AKP iktidarı, kamu emekçileri arasında ayrım yapmaktan vazgeçmelidir. 
AKP iktidarı, seçim zamanı emekçileri kandırmaya ve aldatmaya yönelik politikalardan uzak durmalıdır. 
Siyasal iktidar, her fırsatta kölelik düzenini hayata geçirmekten ve değişiklik adı altında memurlara,  “657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nu” değiştirme adı altında cilalayıp pazarlamaktan vazgeçmelidir. 
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; Kamu emekçilerinin iş güvencesini, kazanılmış haklarını sonuna kadar koruyacağımızı belirtiyor ve tüm emekçilerin 3600 ek gösterge taleplerinin acilen karşılanmasını istiyoruz” diye konuştu.