Haber Merkezi
Mersin’in korkulu kabusu olan,’balık çiftlikleri’ ile ilgili sürecin devam ettiği ortaya çıktı. Mersin’de 2018 yılı Temmuz ayında gündeme gelen Silifke‘den Gazipaşa’ya kadar olan kıyılarda yaklaşık 300 havuzda balık çiftliği kurularak üretim yapılacağına dair girişimler kentin tepkisi ile engellenmişti. Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki de 2017’de bir toplantıda yaptığı konuşmada “Mersin’in denizlerinde balık çiftliklerinin kurulumuna izin vermeyeceğiz” açıklaması yaptı.
Ancak tüm bu gelişmelere rağmen yeni bir firmanın balık çiftliği kurmak için çevresel etki değerlendirme (ÇED) toplantısı yapmaya hazırlanması tepki çekti.
SEÇİMİ BEKLEDİLER! 4 NİSAN’DA ÇED TOPLANTISI VAR!
Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Anamur Temsilciliği konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaparak, yetkilileri ve ilgilileri kamuoyunu konuya duyarlı olmaya çağırdı.
Açıklamada, “İlimizde 300 balık çiftliklerinin kurulması yönünde girişimler başlatılmış ve 2018 yılı Temmuz ayında 6 adet balık çiftliğinin ÇED toplantıları halkın muhalefeti nedeniyle yapılamamıştır. Başvuru yapan firmalardan birisi ise o tarihlerde bilmediğimiz bir nedenle ÇED sürecine dahil olmamıştır.
Halkın protestoları nedeniyle yapılamayan bu toplantılardan sonra balık çiftliklerinin kurulumuna dair ÇED süreci devam etmiş, ancak balık çiftliklerinin kurulmasını istemeyen halkımızın verdiği tepki nedeniyle ve muhtemelen önümüzdeki günlerde yapılacak yerel seçimler gözetilerek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından nihai duyurular henüz yayınlanmamıştır.
Geçtiğimiz günlerde ise, ÇED dosyasında da belirtildiği gibi, daha önce ekonomik sıkıntı nedeniyle ÇED sürecinden çıkan Bur-ay Restorasyon İnş. Oto. San. Ve Tic. Ltd. Şirketi de sürece dahil olmuş ve yeniden ÇED başvurusu yapmıştır.
Bunun üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mersin İl Müdürlüğü’nün sitesinde,
‘Bur-ay Restorasyon İnş. Oto. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından Mersin ili, Anamur ilçesi, Çamlıpınaralanı Mahallesi, Anamur Burnu Mevkii açıklarında Kültür Balıkçılığı Projesi (Bur-ay 3 no’lu Tesis) yapılması planlanmaktadır. Söz konusu proje için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’nin 9. maddesi gereğince aşağıda belirtilen yer ve saatte proje ile ilgili halkı bilgilendirmek, halkın görüş ve önerilerini almak amacıyla, 04.04.2019 günü saat 13.00’de, Yıldız Düğün Salonu’nda halkın katılımı toplantısı yapılacaktır’ şeklindeki duyuru yayınlanarak, balık çiftlikleri ile sürecin devam ettiği ortaya konmuştur” denildi.
HALKIN TEPKİSİNİ KIRMAK İÇİN ‘VAZGEÇİLDİ’ DENİLİYOR!
Yavaş da olsa yasal prosedür işlediği halde, son günlerde, bazı kişiler tarafından, ‘çiftliklerinin kurulumuna dair sürecin durdurulduğu, sahillerimizde balık çiftlikleri kurulmayacağı’ yönünde haberler yayıldığına da değinilen açıklamada, “Muhtemelen bu yöndeki haberler, halkın tepkisini ve mücadele gücünü kırmak adına, Temmuz 2018 yılındaki ÇED toplantılarından sonra yayılan ‘Balık çiftliklerinin kurulumu kesinleşti. Boşuna mücadele etmeyin. Artık o iş bitti’ şeklindeki algı gibi bir algı yaratmaya dönük bir tür dedikodudur.
Hatırlanacağı üzere, dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin, 2017 yılındaki bir toplantı sırasında yaptığı ‘Mersin’in denizlerinde balık çiftliklerinin kurulumuna izin vermeyeceğiz’ şeklindeki açıklamasına rağmen balık çiftliklerine dair süreç işlemeye devam etmiştir.
Tahminlerimize göre, sürece geçtiğimiz günlerde dahil olan şirket de içinde olmak üzere, ticari kazanç uğruna denizlerimizi ve kıyılarımızı kirletecek balık çiftliklerine dair nihai raporların duyurusu, önümüzdeki yerel seçimlerden sonraki bir zamanda, sırayla yayınlanacaktır.
“BALIK ÇİFTLİKLERİ SAHİPLERİ ŞİMDİ DE AKDENİZ’E GÖZÜNÜ DİKTİ”
Herkes tarafından da bilindiği gibi, balık çiftliği işletmeciliği, deniz ekosistemini bozan, denizlerde uzun süreli kirlilik yaratan endüstriyel bir üretim şekli olup,besin değeri dahi olmayan sağlıksız balıkların yetiştirildiği, işletenlerden başka kimseye bir kazanç ve fayda sağlamayan bir faaliyettir.
Karadeniz ve Ege Denizi’ni kirleten ve artık oradaki çiftliklerde düzgün ve sağlıklı üretim yapamayan balık çiftliklerinin sahipleri şimdi de Akdeniz’e gözünü dikmiştir. Bir süre sonra denizimizi ve kıyılarımızı da kirletip, başka bölgelere göçeceklerdir.
“AYRI AYRI DAVALAR AÇACAĞIZ”
Anamur halkı olarak bizler,bölgemizdeki denizlerde balık çiftliklerinin kurulmasını kesinlikle istemiyor ve nihai raporların yayınlanmasının ardından her birine karşı ayrı ayrı dava açacağımızın bilinmesini istiyoruz ve yetkililere buradan sesleniyoruz: Ticari şirketlerin kazancı uğruna denizlerimizin kirlenmesine izin verilmeyerek, deniz ekosistemini yok etmeye dönük bu faaliyetin bir an önce durdurulması sağlanmalıdır.
Sucul sistemin, ancak 100 yılda temizleyebileceği bir kirlilik, nesli tükenmekte olan Caretta Carreta’ların ve Akdeniz Fokları’nın yaşadığı masmavi denizlerimize reva görülmemeli; sağılıklı ve temiz bir çevrede yaşamaya dair haklarımız yok edilmemelidir. Bilinmelidir ki doğa hiç kimsenin çöplüğü ve kazanç alanı değildir. Çocuklarımızın geleceği düşünülerek korunmalıdır” ifadelerine yer verdi.