Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ilgili skandal iddialar gündeme geldi. Eğitim-Bir-Sen Mersin 1 Nolu Şube Başkanı Abdulla Çelik, “Mersin Milli Eğitim’de skandallar zinciri” başlığıyla yaptığı yazılı açıklama ile çarpıcı iddiaları gündeme getirdi. 

“Okuyacağınız yazı apaçık bir gönderme ve ağır gerçekler barındırmaktadır. Bahsedilen kişi ve kurumlar hayal ürünü olmayıp tamamen gerçektir” diyen Çelik, “Miladi 2 bin 19 yılının ‘Yeni Türkiye’sinde yaşayan ama ‘Eski Türkiye’ özlemi çeken kişileri anlatmaktadır.
‘Değerler eğitimi’ derken ‘eğitim’i ıskalayıp sadece ‘değerli şeylere’ odaklanan kurum yozlaşmanın kaynağı haline gelmişse, ‘Ben ne dersem o olur! Emrediyorum, hizaya geç ya da git!’ despotizmi korku ve sindirmeyle yayılıyorsa orada 2023 vizyonu çökmüştür.

“BEN YAPTIM OLDU” ZORBALIĞI!
Bakanlık 2023 vizyon belgesi açıklar, Milli Eğitim Bakanı Bakan Ziya Selçuk yönetimde katılımcılıktan, şeffaflıktan, eşitlikten, adaletten ve liyakatten bahseder.
Ama Mersin İl Milli Eğitim ise hiçbir kriter olmadan kafasına göre görevden alır, aldırır; kafasına göre görev verir. Bu ‘ben yaptım oldu!’ mantığının nasıl bir zorbalığa dönüştüğünü göstermek için birkaç örnek vereyim:
Geçen ay ilde asaleten atanmış bulunan iki şube müdürü hiçbir gerekçe, soruşturma, inceleme olmadan, alınan bir valilik oluruyla başka ilçelere kendi rızaları dışında görevlendirildiler.
Tamamen keyfi olan bu hukuksuz görevlendirmelerden sonra yine tamamen keyfi olarak iki okul müdürü İl Milli Eğitime Şube Müdürü olarak çekildi.
Kriter ne? Aranan özellik ne? Arkadaşları tenzih ederek söylüyorum: Aranan, kayıtsız şartsız itaat, yanlışa bile!” dedi

SENDİKA BAŞKANI BAKANA ÇAĞRI YAPTI
Olmayan norma görevlendirilen İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı bile olduğunu savunan Şube Başkanı Abdulla Çelik, “Sayın bakanımıza bir çağrı yapıyorum; eğer normu olmayan bir kadroya görevlendirme yapılabiliyorsa Allah rızası için, norm olmadığından eşinden, çocuğundan, ailesinden ayrı, farklı ilçelerde çalışan öğretmenlerimizi de birleştirelim. Mersin ne yazık ki yazılıp-silinen-iptal edilen-tekrar yazılan bir kararname çöplüğüne dönmüş durumda. Bugün yine öğretmenevine, dolu kadroya önce bir müdür yardımcısı atandı. Sonra ona yer açmak için kadrolulardan birinin görevi sonlandırıldı. Bir iki gün önce de aynı öğretmenevine aylardır orada çalışan birinin bakanlıktan asaleten atama kararnamesi gelmiş ama o da iptal ettirilerek kurum dışından biri oraya yeniden atanmıştır. 

“BİR EL DEVREYE GİRİYOR”
Bir de, ‘değerli şeyler’ var dedim ya: Mesela Avrupa Birliği Projesi yapan çok okul var Mersin’de, harika bir Ar-Ge Birimi var çünkü. Tabi bu okullara Ulusal Ajans tarafından aktarılan bir Proje bütçesi var. İşte burada bir el devreye giriyor. Bu el, olmayan norma görevlendirilen il müdür yardımcısının uzun eli. Okullara diyor ki: ‘Hareketliliğinizi şu firma üstünden yapmazsanız yurtdışına çıkışınızı onaylamayız’. Şu an şehrimizde 20 bakanlık müfettişi var ve bu kokuşmuşluğu muhakkak incelemeli ve ortaya çıkan sonucu kamuoyu ile paylaşmalıdırlar. 
Bunlarla kalsa iyi, misal az önce andığım Suphi Öner Öğretmenevinde ne oluyor? Kadrosu, normu dolu bir yere bir haftada üç idareci nasıl/niye atanıyor? Kadro değiştirilerek ne saklanmaya çalışılıyor.Yoksa sebep yapılan büyük tadilat olmasın? 
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk göreve geldiği ilk günden beri bazı şeylerin iyiye doğru değişeceğine dair umudumuzu koruduk. Ama ne yazık ki Mersin Milli Eğitim her geçen gün daha kötüye gidiyor. Özel Öğretim Kurumlarından istenenler/alınanlar konusunu açmıyorum bile...
Ben, tulumbayı harekete geçirecek bir maşrapa suyun peşindeyim. Su gürül gürül akınca bütün kötü kokular gider ve bütün pislikler temizlenir Allah’ın izniyle...
Ve son: İsmet Özel’den esinlenerek; ‘Ben aslında uzun bir zaman boyunca keşke benim Mersin’le ilgili bu söyleyeceklerimi bir başkası söylese de ben sadece “eğitim çalışanlarının özlük haklarıyla meşgul olsam’ diye bekledim. Ama olmadı. Böyle birisi çıkmadı” diye konuştu.