SONER AYDIN

Mersin Kadın ve Çocuk Dava Takip Grubu üyesi avukatlar, sosyal medya aracılığıyla yaşadıklarını kamuoyu ile paylaşan Gamze Aker'e yönelik basit cinsel saldırı, cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin olarak, Adana Cumhuriyet Başsavcılığının verdiği kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz ettiklerini duyurdu. Kararın etkin soruşturma yürütülmeksizin, jet hızıyla verildiğini savunan avukatlar, olayla ilgili savcılığa itiraz dilekçesi sundu. 

NEDEN TAKİPSİZLİK KARARI VERİLDİ?
Burada davanın takipçini olan Mersin Kadın ve Çocuk Dava Takip Grubu adına kısa bir bilgilendirme yapan avukat Nalan Ateş Altuntaş, ailesi tarafından darp edilerek eve hapsedildiğini, alıkonulduğunu 2 Aralık gecesi sosyal medya üzerinden duyuran ve yardım çağrısı yapan Gamze’nin, istismar şüphelisi ağabeyi hakkında takipsizlik kararı verildiğini söyledi. Gamze’nin dosyası hakkında verilen takipsizlik kararına itiraz etmek edeceklerinin altını çizen avukat Altuntaş, “Aynı zamanda Adana’dan da avukat arkadaşlarımız itiraz dilekçelerini göndermek için eş zamanlı olarak bir araya geldiler. Gamze polis tarafından evinden alınarak koruma altına alınırken uzun yıllardır kendisini cinsel olarak istismar eden şüpheli ağabeyi hakkında şikayette bulunmuştu. Bunun üzerine gözaltına alınan ağabeyi ve babası tutuklanma talebi ile sevk edildikleri hakimlik tarafından 03 Aralık 2018 günü serbest bırakılmışlardı. Savcılık tarafından başlatılıp bir hafta boyunca yürütülen uzun  soruşturma sürecinin sonunda, 10 Aralık tarihinde, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. Kararın gerekçesinde ‘müştekinin soyut iddiaları dışında kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak herhangi bir delil elde edilemediği’ belirtiliyor. Soruşturma sırasında savcılık tarafından hiçbir delil toplanmamasına rağmen delil yetersizliğinin gerekçe gösterilmesini doğru bulmuyoruz” dedi.

“HASTANE KAYITLARI NEDEN İSTENMEDİ?”
Delil yetersizliği gerekçesine dayanan savcılığa, “Dosyada mağdurun ve şüpheliyle onu korumaya çalışan anne babasının ifadesinden başka ifade yokken, neden mağdurun ifadesine değil de şüphelininkine itibar edildi? Neden mağdurun daha önceki intihara teşebbüs vakıaları ve sebepleri araştırılmadı? Neden hastane kayıtları istenmedi? Neden mağdurun sosyal medya paylaşımları incelenmedi? Neden mağdurun psikolog eşliğinde ifadesi alınmadı? Neden yangından mal kaçırır gibi bir haftada “yeterli delil yok” denilerek dosyanın kapatılması yolu seçildi?” sorularını yönelten avukat Altuntaş, “Kadınlar olarak biz, bunun sadece Gamze’nin hikayesi olmadığını biliyoruz. Aile içerisinde bu gibi belki yüzlerce, binlerce istismar vakıaları oluyor. Maalesef büyük çoğunluğu bir sessizlik kuyusunda boğuluyor. Böylesi olayları ifşa edebilmek çok zor. Bunu başarabilen kadınlar ise yargı sürecinde bu şekilde tarumar ediliyor. Bu karara itiraz ediyoruz. Hukuki olarak itirazımızı yaparken aynı zamanda  binlerce kız kardeşi olarak da Gamze’nin yanında olacağız. Bu dosyanın bir haftada kapatılıp sümen altı edilmesine, Gamze’nin nezdinde istismar mağduru kadınların umudunun, cesaretinin kırılmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.