“DENETİM VE SORGULAMA GEREK”


 

Baro Başkanı Yeşilboğaz, psikoloji, sigortacılık, mühendislik ve mimarlık gibi alanında uzmanlık gerektiren meslek alanlarını istismar eden şahıslara karşı denetim ve belge kontrolü çağrısı yaptı.

GİZEM EKİCİ

Mersin’de sahte iç mimar olarak faaliyet gösteren bir şahsın 6 ay hapis cezasına çarptırılmasının ardından kent kamuoyunun gözü bir kez daha meslek alanlarını istismar eden şahıslara çevirdi. Yasal boşluklardan faydalanarak, mimarlık, mühendislik ve psikoloji gibi uzmanlık gerektiren alanlarda boy gösteren bu şahıslar, yaptıkları yanlış uygulamalarla vatandaşların can ve mal güvenliğini tehlikeye atıyor. Meslek odalarının da sahte mimar, mühendis, sigortacı ve psikologlarla mücadelesi sürerken gazetemize değerlendirmelerde bulunan Mersin Barosu Başkanı av. Bilgin Yeşilboğaz, kamu kurumları ve iş insanlarında denetim ve belge kontrolü çağrısı yaptı. Ayrıca meslek odaları ile ilgili son yıllarda yapılan düzenlemelerle kurumların denetim organlarının zayıflatıldığını vurgulayan Yeşilboğaz, “Çünkü bu denetimleri en sağlıklı denetleyecek kurumlar meslek odalarıdır. Bu odalar yapıları itibariyle kendi üyelerini çok rahat bir şekilde denetleyebilirler. Odaların bu yetkisini vermek ve güçlendirmek gerekirken tam tersi yasalar yapılıyor” dedi. Öte yandan TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyfettin Atar, son olarak TS 8737Nol’lu Yeni Yapı Ruhsatı Form Standartları’nda yapılan değişiklikle mimar ve mühendislerin imza yetkisinin kaldırılmasının ardından sahte mimar ve mühendislerin artacağı uyarısı yapmıştı. 

“KABAHETLER KANUNUNA GÖRE CÜZZİ PARA CEZASI VERİLİYOR”
“Bu süreçte biz avukatlar bile alanımızdaki tecavüzlerle mücadele etmek zorunda kalıyoruz” diyen Yeşilboğaz, adliye önündeki dilekçecilerden şikâyet ederek tepkisini şu ifadelerle dile getirdi: “Bu konuda defalarca şikâyette bulunmamıza ve Avukatlık Kanunu’nda bu işlerin avukatlardan başkasının yapılamayacağı açıkça belirtilmesine rağmen, kabahatler kanuna göre cüzi bir para cezası uygulanıyor. Dolayısıyla bu kanun uygulanamıyor ve avukatların sorunlarına çare olamıyor. Sonuçta yanlış hazırlanan dilekçeler nedeniyle insanlar haklarını ararken birde bunlar yüzünden mağdur oluyor.”

“İŞ SAHALARI BAŞKA İNSANLAR TARAFINDAN GASP EDİLİYOR”
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’ndan gelen yetkililerinde kentte faaliyet gösteren sahte sigortacılar nedeniyle çok şikâyetçi olduklarını ifade eden Yeşilboğaz, “Bu alanda da ciddi bir takipsizlik ve denetimsizlik var. Oda yetkililerimiz sigortacılık alanının ciddi anlamda tecavüze uğradığını ve iş sahalarının başkaları tarafından gasp edildiğini dile getirdiler. Aynı şeklide Mimarlar Odası Mersin Şubesi’nin son genel kurulunda sahte mimarların yarattığı sorunlar gündeme geldi. Geçtiğimiz hafta da İçmimarlar Odası Mersin İl Temsilciliği heyeti bizleri ziyaret etti. İç mimarlarda alanlarındaki sahte içmimarlardan muzdarip durumdalar” dedi.

“ÇALIŞTIĞINIZ KİŞİLERİN VERGİ VE MESLEK ODASI KAYDINA BAKIN”
Türkiye’de yasalardaki boşluklar nedeniyle mesleki faaliyet alanlarının çok rahat işgal edilebildiğini ifade eden Yeşilboğaz, vatandaşlara ve iş insanlarına denetim çağrısı yaparak şunları söyledi: “Burada aslında devlet kurumlarının veya özel sektörde iş yapanların mutlaka ve mutlaka çalıştığı kişilerin vergi ve meslek odası kaydına bakması gerekiyor. Bir alanda faaliyet gösteren bir kişinin o alanla ilgili meslek örgütüne kayıtlı olması çok önemlidir. Çünkü bir içmimara veya sigortacıya iş yaptırdığınız zaman hiçbir denetleme imkanınız olmadığı için ufak bir hatada bile hak kaybına uğrayabiliyorsunuz.”

MESLEK ODALARININ DENETİM GÜCÜ ZAYIFLATILDI
Meslek odalarıyla ilgili olarak yapılan yeni yasal düzenlemelerle birlikte, söz konusu kurumların denetim gücünün zayıflatıldığına dikkat çeken Yeşilboğaz, “Bir mesleği iştigal edecek kişilerin mutlaka devlet veya özel sektör tarafından denetlenmesi, ciddi bir eğitimden geçmiş olması, belli odalara kayıtlanması gerekiyor. Çünkü bu denetimleri en sağlıklı denetleyecek kurumlar meslek odalarıdır. Bu odalar yapıları itibariyle kendi üyelerini çok rahat bir şekilde denetleyebilirler. Odaların bu yetkisini vermek ve güçlendirmek gerekirken tam tersi yasalar yapılıyor. Örneğin TMMOB’un eski zamanlarda çok ciddi bir ekonomik geliri varken kendi üyelerini sağlıklı bir şekilde denetleyebiliyordu. Ancak son yıllarda bir takım nedenlerle mühendis ve mimarların imza yetkileri ve gelir durumu ortadan kaldırıldığı için bu denetleme kavramı da ortadan kalkmış oldu. Bu konuda siyasi düşüncelerle hareket etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

“ÖNLEM ALINMAZSA MESLEKİ EROZYON ARTAR”
Mesleki faaliyet alanlarını gasp eden şahısların kamu adına da büyük bir vergi kaybına neden olduğunu ifade eden Yeşilboğaz, “Hükümet yapacağı çok basit bir düzenleme ile birlikte bu hak kayıplarının önüne geçebilir ve aynı zamanda kendisine çok önemli bir gelir kapısı da açabilir. Örneğin insanlar dilekçelerini avukatlara, yapı projelerini mimar ve mühendislere, poliçelerini sigortacılarda hazırlattığı zaman devlet bundan bir kaynak elde ediyor. Çok basit bir düzenleme ile odaya bağlı olma zorunluluğu, belli eğitim düzeyine gelmek, ruhsat ve diploma zorunluluğu gibi faktörler sağlanırsa bu durumun önüne geçilebilir. Bunlar yapılmadığı sürece vatandaşlar hem hak kayıplarına uğrayacak hem de mesleklerin erozyona uğramasına neden olunacak hem de meslekler önemsiz hale getirilmiş olacak hem de devlet ekonomik gelir kapsını da kaybetmiş olacak” dedi. 

“GİDECEK CANLARDA MALLARDA HEPİMİZİN”
Alanında uzmanlık gerektiren psikolog, mimar, mühendis gibi meslek alanlarında yaşanan kazaların büyük ve acılı sonuçları olduğunu ifade eden Yeşilboğaz, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaparak şunları söyledi: “Bu ülkede bu memlekette hepimizin. Yanlış bir uygulamada gidecek canlarda hepimizin, mallarda hepimizindir. O yüzden tüm meslek gruplarımız içinde topyekûn bir seferberlik içerisinde güçlü bir denetim sistemi kurulmalıdır. Umarım çok büyük felaketlere daha neden olmadan yasal düzenlemelerimiz getirilir. Devletimizde meslek odalarına gerekli destekleri yeniden sağlar. Çünkü bazı mesleklerde yapılan hatalar tehlikeli sonuçlara neden oluyor. Örneğin insan psikolojisine yönelik bir müdahalenin yetkisiz kişiler tarafından yapılmış olması çok vahim sonuçlar doğurabilir. Bu gibi olaylarda yapılan hataların telafisi ise asla mümkün değildir.  Bu sorun sadece kendisi ile sınırlı kalmıyor o evin çevresindeki tüm insanların can ve mal güvenliğini de tehlikeye atıyor” dedi.

TMMOB UYARMIŞTI!
Öte yandan Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren TS 8737Nol’lu Yeni Yapı Ruhsatı Form Standartları ile ilgili 12 Haziran 2018 tarihinde basın açıklaması gerçekleştiren TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyfettin Atar, o dönemde sahte mimar ve mühendislerin artacağı uyarısı yapmıştı. Yeni düzenlemede proje müellifleri ile şantiye şefi mühendis, mimarların ve yapı denetçilerin imzalarının yer aldığı bölümlerin kaldırıldığına dikkat çeken Atar, “Proje müelliflerinin imzaları alınmadan hazırlanacak yapı ruhsatlarında, ruhsat eki projelerinin ve proje tadilatlarının denetimlerinin hangi yolla yapılacağı anlaşılmamakla birlikte, bu durumun hukuki ve mesleki sorumluluğu uygulamayı yapan belediyeler ve ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarını hukuki sorumluluklar altında bırakacaktır” diye vurgulamıştı. 
Yeni düzenlemeyi mimar ve mühendislerinin mesleki haklarının gasp edilmesi olarak tanımlayan Atar, konuyla ilgili olarak şöyle konuşmuştu: “Mühendislik ve mimarlık hizmetlerinde sahte imza kullanılmasının önü açılıyor. Ruhsat düzenleme süreçleri, projeyi yapan mühendis ve mimarın bilgisi dışında tamamlanmak istenmektedir. Ruhsatların en temel eki olan proje tadilatı yapılması sürecinde teknik düzeyde karşılaşılacak sorunlar ilgili idareyi de yeni hukuksal durumla karşıya bırakacaktır. Bu uygulamayı aynı zamanda imar affı sürecinde dışlanması planlanan mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin bir gerekçesi olarak görüyoruz. Ayrıca ülke toprakları inşaat sektörünün bir arazisi olarak görülerek, inşaat yapım süreciyle birlikte yürütülmesi gereken mühendislik ve mimarlık hizmetleri ortadan kaldırılmaya çalışılıyor” diye konuştu. 
Ayrıca müteahhitlerin belediyelere teslim ettikleri projelerdeki isimlerin gerçek olup olmadığı, büro sahiplerinin mühendis, mimar olup olmadıklarının tespit edilmesi bundan sonra imkânsız hale geleceği uyarısı yapan Atar, “Bundan sonra imkânsız hale gelecek ve bu konuda sahtecilik yaygınlaşacaktır. Bakanlığın yaptığı bu değişiklik zincirleme olarak birçok sorunun doğmasına neden olacaktır. Meslektaşlarımız hak ve yetkilerini kaybedecek, sorunlu ve denetimsiz projeler üretilecek, sahte mimar ve mühendisler ile işlemler yapılacak, sağlıksız ve güvenliksiz yapılara yurttaşlarımız mecbur bırakılacak ve bunun bedeli can ve mal güvenliğinin riske girmesi ile ödenecektir. Bu nedenle yapı ruhsatlarında bulunması gereken mühendis ve mimarların ıslak imzalarının kaldırılarak devre dışı bırakılması yerine, mühendis ve mimarların ruhsatlarda imzalarının bulunması uygulaması mutlaka sürdürülmelidir. Ayrıca, elektronik imza kullanılarak bürokrasiyi azaltmanın bir sonraki aşaması olan E ruhsat uygulamasına biran evvel geçilmesi gerektiğini meslektaşlarımızın ve halkımızın bilgisine saygıyla duyuruyoruz” şeklinde konuştu 


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA