Haber Merkezi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri devam ederken, genel kurulda söz alan CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Nükleer Düzenleme Kurumu’na yönetici atanamamasını eleştirdi. “Kuruma yönetici atayamayanlar, doğayı yok etme pahasına Mersin ve Sinop’ta nükleer santral kuruyor!” diyen Antmen, “Bu mantıkla yapılan nükleer santral ülkeye atılmış bir bomba gibidir! Allah bizi, sizin her atomunuzun zerresinden korusun!” dedi.
BÜTÇE VERİLECEK KURUMUN YÖNETİCİSİ YOK!
Nükleer Düzenleme Kurumu’nun 9 Temmuz 2018 tarihinde 702 sayılı KHK ile kurulduğunu anımsatan Alpay Antmen, tam 6 ay önce kurulan bu kurumun, aslında olmadığı gerçeği ile karşılaştığını söyledi. “Kimdir bu kurum?” “Ne yapar-yöneticileri kimlerdir?” sorularına yanıt ararken, kurulmasından bu yana 6 ay geçmesine rağmen buraya başkan ve üyelerin atanmadığını gördüğünü söyleyen CHP’li vekil, “Yani bütçe vereceğiz ama bu kurumun yöneticisi yok; Yine bir AKP klasiği! Yöneticileri bile olmayan bu Kurum’un bütçesi ne kadar? Eski para ile 95 trilyon TL. Bu Kurum Türkiye Atom Enerjisi Kurumu içinde yer alıyor. Ben açık söyleyeyim 95 trilyonu yandaşlara makam, mevki sağlamak için istiyorsunuz… İşin esasında; Mersin ve Sinop gibi cennetten birer köşe olan yerli ve milli vatan topraklarına yerli ve milli olmayan Nükleer Santraller yapmak istiyorsunuz” diye konuştu.
“NEDEN BURALARI CEHENNEME ÇEVİRMEK İSTİYORSUNUZ?”
Nükleer santral kurulumu ile Mersin’in cehenneme çevrilmek istendiğini dile getiren Alpay Antmen, “Neden buraları cehenneme çevirmek istiyorsunuz? ÇED olumlu raporu davasını red eden Danıştay üyelerine; buraya nükleer santral yapılmasını isteyen AK Partili arkadaşlarımıza orada birer yazlık ev verelim çocuklarınız ve torunlarınız ile orda yaşayın.
Olmaz değil mi? Olmaz çünkü Mersin Akkuyu Nükleer Santrali yapılırsa orası artık yaşanmayacak yer haline gelecektir. Mersin’de turizm bitecektir, Mersin’de tarım yapılamayacaktır, Mersin’de doğa katledilecektir! Umurunuzda değil, değil mi?
“ALLAH BİZİ, SİZİN HER ATOMUNUZUN ZERRESİNDEN KORUSUN!”
Nükleer santral yapmak yerine, güneş ve rüzgar enerjisi ile elektrik üretsek çok daha ucuz ve güvenli olacak. Nükleer Düzenleme Kurumuna yönetici atayamayanlar, doğayı yok etme pahasına Mersin ve Sinop’ta nükleer santral kuruyor! Bu mantıkla yapılan nükleer santral ülkeye atılmış bir bomba gibidir! Allah bizi, sizin her atomunuzun zerresinden korusun!
Bütçe, ‘Devletin, bir kuruluşun, bir aile veya bir kimsenin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerinin tümü’ anlamını taşır. Bu bütçe TDK’da da belirtildiğinin aksine bir devletin bir halkın değil; bir ailenin yani sarayda oturanların bütçesidir.
Hani yanıcı maddelerin üzerinde uyarılar olur ‘ateşten uzak tutun’ diye. Bence her eve de daha fazla ateş düşmesin diye ‘İktidardan uzak tutun’ yazıları asılmalıdır.
“GELİN SARAY BÜTÇESİ, YERİNE HALKIN BÜTÇESİNİ YAPALIM”
Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu hep söylüyor, ‘İki tane 15 Temmuz var biri sarayın biri halkın 15 Temmuz’u’ diye. Aynı şekilde iki tane bütçe var. Birisi sarayın diğeri de halkın bütçesi! 20 milyonu yoksulluk, 7 milyonu açlık sınırı altında olan bir halkın bütçesini konuşuyoruz. Bu bütçe milletin değil; millete küfür eden ve saraydan ihale adan yandaşların bütçesidir. Bu bütçe IMF olmadan; IMF yaptırımlarını vatandaşına uygulayanların bütçesidir! Bu bütçe emeklilikte yaşa takılanların, işçilerin, öğretmenlerin, memurların, sanayicinin, esnafın, kadınların, gençlerin bütçesi değildir; bu bütçe yerde ve gökte saray yaptıranların, ejder meyveleri yiyenlerin, tefecilerin, faizcilerin, bütçesidir.
AKP 2002'de bu halka cenneti vaat etti. Ancak cenneti vadedenler bugün ülkeyi cehenneme çevirdi! Bütçenin 700 Milyar lirasından fazlası vergilerden, yani halktan alınacak! Sonra faizcilere verilecek…Bu bütçe saraya ve yandaşa çare; vatandaşa biçare bütçedir.
Emeklilikte yaşa takılanlar, aslında emekli olması gereken cumhurbaşkanına takıldı.
Bu bütçe, çocuk istismarına dur diyen Gündem Çocuğun bütçesi değil; ‘1 kereden bir şey olmaz’ denilen Ensar anlayışının bütçesidir. Fatih Sultan Mehmet gemileri karadan yürüttü, birilerinin çocukları gemiciklerini saraydan yürüttü! Bu bütçenin yarısı, yani 440 milyar liradan fazla para, kadınlardan alınacak ama devletin tepesi kadınla erkeği eşit bile görmüyor! Bütçeden hemen önce; emeklilikte yaşa takılanlar, işçiler, memurlar dertlerine çare bekliyordu. Ama siz bir telekom firmasının isteğiyle, o firmanın avukatı refakatinde büyük şirketlere özel yasa yaptınız. Sizi zengin firmalar seçmedi, halk seçti. Ama siz, sizi seçene değil; firmalara hizmet ettiniz. Siz saraylarda uçaklarla, ejder meyveli bir cennet kurdunuz. Bu cennetin bedeli ise hanelerde yaratılan işsizlik ve yoksulluk cehennemi oldu. Gelin saray bütçesi, yerine halkın bütçesini yapalım. Gelin saray yerine, halkın yararına çalışalım. Gelin saraya değil , 7 gün 24 saat halka hizmet edelim” diye konuştu.