“CEZAİ İNDİRİM UYGULAMAYIN!” | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

“CEZAİ İNDİRİM UYGULAMAYIN!”


 

Kadın cinayeti davalarında şahıslara verilen cezai indirimlerin cinayetleri teşvik edici unsur haline getirdiği uyarısı yapan Günebakan Kadın Derneği Başkanı Zübeyde Akpınar, “Tahrik ve iyi hal gibi indirimlerinin uygulanmamasını istiyoruz” dedi.

Mehmet Nabi Batuk

Günebakan Kadın Derneği tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle Mersin’de görev yapan hâkim ve savcılara mektup gönderilecek. Kadına yönelik şiddetle hukuki mücadele çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen çalışma ile ilgili basın toplantısı düzenleyen kadınlara, Mersin Cemevi Kadın Kolları Başkanı Zeynep Kaya Çavuş da destek verdi. Katılımcılar adına konuşan Günebakan Kadın Derneği Başkanı Zübeyde Akpınar, Türkiye’de her üç kadından birinin şiddet gördüğünü hatırlatarak hakim ve savcılara seslendi. Türkiye’de her 3 kadından birinin şiddet gördüğünü ifade eden Akpınar, kadın cinayetlerinde ceza indirimi uygulamalarının kaldırılması çağrısı yaparak “Yeni kadın cinayeti dosyalarımızın olmaması veya azalması için dosyalarınızın içindeki bizleri görmenizi, duymanızı, anlamanızı ve yanımızda olmanızı diliyoruz. Adaletin görmek ile mümkün olduğunun bilinmesini istiyoruz” dedi. 

“CEZALARA TAHRİK VE İYİ HAL GİBİ İNDİRİMLER UYGULANMASIN”
Kadınların yaşadığı şiddet olaylarının en büyük nedeninin adli süreçlerde yaşanan sorunlar olduğunu ifade eden Akpınar, hakimler ve savcılara çağrıda bulunarak şunları söyledi: “Erkek egemen sistem kendini yargı süreçlerinde de çok net göstermektedir. İyi hal indirimleri, ağır tahrik indirimleri gibi. Günebakan Kadın Derneği olarak yargı süreçlerine dikkat çekmek istiyoruz. Hakim savcılar bu konuda duyarlılıklarını göstermelerini toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde yaklaşarak kadın cinayeti davalarında cinayetleri teşvik edici unsur haline gelen haksız tahrik ve iyi hal gibi indirimlerin uygulanmamasını talep ediyoruz.”

“HEMCİNSLERİMİZİ YAPAMADIKLARIMIZ NEDENİYLE KAYBEDİYORUZ”
Sözlerinin son bölümünde hazırladıkları mektubu da okuyan Akpınar, “25 Kasım 2015 tarihinde kadınların hâkim ve savcılara hallerini arz ettikleri bir mektup yazmıştık. Mektupta 2015/Ekim ayı itibariyle 237 hemcinsimizin öldürülerek aramızdan alındığını kayda geçmiştik. 2015 yılı sonunda bu sayı 303’e ulaştı.2016 yılında 328 kadın, 2017 yılında 409 kadın, 2018 Ekim ayı itibariyle 363 kadın daha erkekler tarafından öldürüldü. Yazdığımız mektupta, yaşamamız için bizi görmenizi istemiştik. Çünkü görüldüğümüz oranda yaşayacaktık. Ama olmadı, o günden bu yana bini aşan hemcinsimizi daha yapmadıklarımız/yapamadıklarımız nedeniyle kaybettik. Bu nedenle size aynı mektubu yeniden hatırlatmak zorunluluğu duyduk” dedi.

“ADALET İÇİN ÖNCE GÖRÜLMEK ZORUNDAYIZ”
Adliyelerin şiddet mağduru kadınlar için çalınan son kapı ve son umut olduğunu ifade eden Akpınar, “Oradan nasıl ayrıldığımız da sadece bizim için değil, toplum olarak hepimiz için önemlidir. Ölüme, tacize, tecavüze, dayağa, hakarete ve daha birçok haksızlığa maruz kaldığımız için adalet kapısını çalarız. O saate kadar ki suskunluğumuzun yerini sonsuz anlatmak, haykırmak, bağırmak ve anlaşılmak arzusu alır. Yaşadıklarımızın tek sorumlusu olmadığımızın, herkesin sorumlu olduğunun farkındayız ve bu anlaşılsın, yanımızda durulsun isteriz. Hayatlarımız birer dosyaya hapsedilmesin de, dosyalardan hayatlarımız görülsün isteriz. Adalet için önce görülmek zorundayız. Güvenlik için kapınızı çaldığımızda güvensiz bir şekilde evimize gönderilmek istemiyoruz. Öldürülmemek için çaldığımız kapı, bizi ölüme yaklaştırmasın istiyoruz ki o kapıyı her defasında güvenle çalabilelim” dedi.

“CEZA İNDİRİMLERİ KADIN CİNAYETLERİNİ MEŞRULAŞTIRIYOR”
Toplumsal cinsiyet rollerine göre kadına bakışın, yargıda eşitlikçi bir bakışa bürünmesini beklediklerini ifade eden Akpınar, dernek olarak taleplerini şu cümlelerle sıraladı: “Tacize, tecavüze maruz kaldığımızda, aklınızdan hangi saatte nerede olduğumuz, ne giyindiğimiz geçmesin istiyoruz. Bizi kimsenin namusu olarak görmemenizi, namusun bireysel bir değer olduğunu kabul ederek yargılama yapmanızı diliyoruz. Bu nedenle kadın cinayetlerinde, özünde erkek indirimi olan haksız tahrik indirimlerinin uygulanmamasını diliyoruz. Tahrikin, toplumsal cinsiyet rollerine göre yorumlanması halinde, uygulanacak indirimlerle kadın cinayetlerini meşrulaştırmaya katkı sunulacağının bilinmesini isteriz. Kadın cinayetlerinin çoğunda aile bireylerinin azmettirici rolü olup, caydırıcılık açısından tüm sorumluların yargılanması için olayların tüm boyutuyla araştırılıp itirafa bağlı tek fail yargılanmasından kaçınılmasını istiyoruz. Kadının yaşadığı şiddetin nedenleri arasında birçok sosyal-kültürel etmen olsa da sorunun çözümünde yargının ve yargıda görev yapanların önemli bir sorumluluk taşıdığını bilmekteyiz. Bu nedenle kanunların her zaman olmasa da, hukukun bizi eşit kılabileceğine inanmaktayız. İç hukukta yeri olmasa da uluslararası anlaşmaların kadına yönelik şiddet konusunda eksiksiz olarak uygulanmasını talep ediyoruz.”



   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA