Gizem EKİCİ 

Birlik Haber Sendikası Mersin Şubesi, PTT Çiftliköy Şubesi önünde diğer illerle birlikte eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği basın açıklamasında tasarruf tedbirleri kapsamında üyelerinin haklarının tıraşlanmasına sert tepki gösterdi. PTT yöneticilerine sert sözlerle yüklenen sendikanın Mersin Şube Başkanı Musa Özmen, kurumda personel ihtiyacını karşılayacak yeterli alım yapmadığını, üyelerinin çalışma koşullarının ve şartlarını her geçen gün daha da ağırlaştırıldığını ifade etti. PTT yöneticilerine seslenen Özmen, “Tasarruf tedbirleri kapsamında; Genel Müdürlüğümüzün çalışma yapılması talimatı, bazı yöneticilerce yanlış anlaşılmış olacak ki, çalışıp, üretip kazanarak gelir artırıcı önlemler ve eylemler yapmak yerine, personelin çalıştığı ve anasının ak sütü gibi hak ettiği mesaisinden keserek tasarruf sağlamayı hedeflemektedirler. Bu yanlıştır. Kesinlikle kabul edilemez. Biz nasıl ki doğrunun yanında durmasını bildiysek; yanlışı ifade etmeyi de biliriz” şeklinde konuştu.

“PTT’NİN BÜGÜNLERE GELMESİNDE BİZİMDE PAYIMIZ VAR”
PTT’nin son yıllarda gerçekleştirdiği büyük bir atılımda personelin yaptığı özverili çalışmaların inkar edilemez olduğunu ifade eden; Birlik Haber-Sen İl Başkanı Musa Özmen, “PTT’ nin bir numara haline gelmesinde yapılan uygulamaların yanı sıra, personelin özverili olarak verdiği emek ve gayret en önemli etkenlerdendir. Çünkü; PTT personeli kurumunu sever, yaptığı işi sever, bilir ki vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır. PTT personeli, birçok iş yerinde personel eksikliği olmasına rağmen izne ayrılmamış, mesai kavramı gözetmeden gece gündüz çalışarak en sevdiklerinin acılı veya mutlu günlerinde yanlarında olmaktan bile fedakârlık yaparak görevini layıkıyla yapmaya devam etmiştir. Bu gün hafta sonu, bu gün bayram, yağmur, çamur, soğuk, sıcak demeden çalışmış, PTT’ yi 178 yıldan buyana ayakta tutarak ülkesine ve milletine kazandırmıştır” dedi.

“HAK VE KAZANIMLARIMIZ BİR GERİ ALINMAYA ÇALIŞILMAKTADIR”
PTT personellerinin her geçen gün üzerindeki iş yükünün arttırıldığını ifade eden Özmen, “Bazı PTT merkezleri esnek çalışma adı altında saat on dokuza kadar çalışmaya devam ettirilmektedir. PTT personeli 399’ lu, İHS’ li ve Taşeron diye ayrıştırılmış, aynı işi yapan personellere statü farkı denilerek eşit ücret verilmemektedir. Toplu sözleşmeden elde edilen hak ve kazanımlar çalışanlara verilmemiş, hatta elde edilen hak ve kazanımlar da yayınlanan genelgelerle çalışanın elinden bir bir alınmaya çalışılmaktadır” diye konuştu.

“İHS’Lİ PERSONELLERİN ÜCRETLERİNDE EN KISA SÜREDE ARTIŞ YAPILMALIDIR”
Tüm alanlarda olduğu gibi yükselen enflasyon oranlarının PTT personelini de kötü etkilediğini ifade eden Özmen, yılsonunun beklenmeden enflasyon farkının bir an önce ödenmesini isteyerek şunları söyledi: “Tüm personellerimiz Gelir Vergisi yükü altında ezilmektedirler. Hükümetimizden beklentimiz; gelir vergisinde yaşanan bu sıkıntıların ortadan kaldırılmasıdır. Öğretmen, İmam, Hemşire ve Polislere verilmesi planlanan 3600 EK Gösterge PTT çalışanlarının da hakkıdır. Toplu sözleşmede imza altına aldığımız, KİT’ lerde çalışan 399’ lu personele skala düzenlemesinin, kurumumuzda da biran önce uygulanması gerekmektedir. Özellikle İdari Hizmet Sözleşmeli çalışanların temel ücretlerinin arttırdık denilmesine rağmen herhangi bir artış sağlanmamıştır. İHS’li personellerin ücretlerinde en kısa sürede artış yapılmalıdır.” 

“BÜYÜK HAK KAYIPLARINA UĞRATILDIK”
Yapılan personel alımlarının kurumdaki personel ihtiyacını karşılamakta yetersiz kaldığını belirten Özmen, PTT’deki taşeron işçilerin de hala kadroya geçmeyi beklediklerini kaydetti. Özmen, “1200 dışarıdan 1800 taşeron olmak üzere 3000 postacı kadrosu tahsisi yapılmasına rağmen sınav sorularının zorluk derecesi ve baraj puanı nedeniyle az sayıda personel sınavı kazanabilmiştir. Personel başına düşen iş yükünün makul seviyeye çekilmesi için en kısa sürede yeniden personel alımı yapılmalıdır. Kamu Kurumlarında görev yapan taşeronlar kadroya alınmışken, PTT taşeronları kadroya alınmayarak büyük bir hak kaybına uğratılmıştır. PTT’ de görev yapan kadrolu personeller gibi aynı işi yapmakta olan Taşeron firma personellerinin de, iş barışını sağlamak adına, haklarını teslim etmek adına kadroya alınmaları gerekmektedir” dedi.

“KIŞLIK GİYSİLERİMİZ HENÜZ DAĞITILMADI”
Mersin’de soğuk havaların başlamasına rağmen dağıtımcıların kıyafetlerinin hala dağıtılmadığına dikkat çeken Özmen, “Kışlık elbiseleri yazın, yazlık elbiseleri kışın vermenin dağıtıcı arkadaşlarımıza hiçbir yararı olmamaktadır. Bu durum acilen düzeltilmelidir. Özellikle taşeron firma motosikletlerinin eski ve hurda halinde olması sonucu, çalışanların can güvenliği risk altındadır. Taşeron firma temizlik görevlilerinin Hamaliye işlerinde çalıştırılması nedeniyle temizlik işleri ve hijyen kuralları işletilemez duruma getirilmiş, çalışan sağlığı hiçe sayılmaktadır” diye konuştu.

“HAFTA SONU MESAİ ÜCRETLERİ ÖDENMİYOR”
Hizmet Sözleşmeli Personelin aylık mesai saatinin 30 saatten 10 saate düşürülmesinin, kendileri için bardağı taşıran son damla olduğunu belirten Özmen, tepkilerini şu cümlelerle ifade etti: “Bu da yetmezmiş gibi, yıllık izin, sıhhi izin, idari izin, sendika izni kullanan personelin haftalık 40 saat mesai çalışma süresini doldurmadığı gerekçesiyle, anayasa ve kanunlar hiçe sayılarak, hafta sonu mesaisi ödenmeyeceği bildirilmiştir. Bu uygulamaya derhal son verilmelidir. Kurumumuz, Merkezde bilimsel ve çağdaş yönetim anlayışını hedeflerken, taşrada kulis çalışmalarıyla ve kayırmacılık zihniyetiyle yönetme gayretinde olanlara asla müsaade edilmemelidir. Kurumumuzun belirlediği yönetim şeması doğrultusunda hiyerarşik düzen korunarak hizmetin ve emeğin sahibine gereken değer verilmelidir.”

PERSONEL İTİBARSIZLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR
Baskıcı yönetim anlayışıyla gereksiz algılar oluşturularak kuruma faydalı olan personelin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını belirten Özmen, “Merkezlerimizin hizmetlerini yürütmekte temel  ihtiyacı olan araç, gereç, donanım, insan kaynağı gibi eksikliklerin bir an önce giderilmesi gerekmektedir. Bizler ülkemizin içerisinden geçmekte olduğu zor ve sıkıntılı sürecin fazlasıyla farkındayız. 15 Temmuz işgal girişiminde canımızı hiçe sayıp işgale direnen ve üyelerini direnişe davet eden öncü sendikalardan biriyiz. Şuan ekonomik olarak büyük sıkıntıların yaşandığının da farkındayız. Tasarruf tedbirleri kapsamında; Genel Müdürlüğümüzün çalışma yapılması talimatı, bazı yöneticilerce yanlış anlaşılmış olacak ki, çalışıp, üretip kazanarak gelir artırıcı önlemler ve eylemler yapmak yerine, personelin çalıştığı ve anasının ak sütü gibi hak ettiği mesaisinden keserek tasarruf sağlamayı hedeflemektedirler. Bu yanlıştır. Kesinlikle kabul edilemez. Biz nasıl ki doğrunun yanında durmasını bildiysek; yanlışı ifade etmeyi de biliriz” diyerek sözlerini sonlandırdı.