SONER AYDIN
Alevi Kültür Dernekleri, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Mersin Şubeleri, “Tarihsel süreçte Alevi kadınlar ve Alevi olma deneyimlerini konuşuyoruz” adlı Mersin Alevi Kadınlar Sempozyumunun 1. sini gerçekleştirdi. Yenişehir Belediyesi Nikah Salonunda iki gün sürecek olan etkinliğe DAD Eş Genel Merkez Başkanı Selda Güneş, Pir Sultan Abdal Derneği Genel Merkez Yönetimi Bedriye Poyraz ve Mersin Şube Üyesi Elif Taşar, Mersin Cemevi Kadın Kolları Başkanı Zeynep Kaya Çavuş konuşmacı olarak katıldı. Birçok kadın alevi yurttaşın katıldığı etkinliğe sivil toplum örgütleri temsilcilerinin katıldığı salonda “Vardık var olacağız”, “Biz alevi kadınlar inancımıza, yaşamımıza, isyanımıza sahip çıkıyoruz”, “Eşitlik, özgürlük, laiklik ve barış için kadınlar el ele dayanışmaya” dövizleri de asıldı.
“ALEVİ KADINLARIN TARİHSEL SÜRECİ İÇİN BİR TUĞLA OLACAĞIZ”
Açılış konuşmasını yapan Mersin Cemevi Kadın Kolları Başkanı Zeynep Kaya, Alevi kurumlarında çalışan kadınlar olarak 9 ay önce bir araya gelip bir süreç başlattıklarını ve o sürecin sonucunda burada olduklarını ifade etti. Alevi kadınların tarihsel süreçteki yerini ve sorunlarını konuşmak için bu çalışmaya başladıklarını ve sonucunda bu sempozyum fikrinin ortaya çıktığını aktaran Kaya, “Alevi inancını ayakta tutan değerleri bir de kadınlar olarak anlatmak istedik. Alevi kadınların tarihsel süreci için bir tuğla olacağız” diye ifade etti. Daha sonra konuşan Alevi Bektaşi İnanç Kurulu Üyesi Aysel Demir Kılavuz’un çerağ uyandırmasıyla başlayan sempozyumu “Kadının Türküsü” adlı belgeselin gösterimiyle devam etti. Kılavuz “Kadının Türküsü” adlı belgeselin ortaya çıkış öyküsünü anlattı. Belgeselde kadınlar Alevi inancı anlatıldı.
Kadının tarihteki yerinin anlatıldığı “Kadının Türküsü” adlı belgeseli ile sempozyum başlarken Alevi Ontolojisi ve Kadın konusunu anlatan konuşmacı Selda Güneş ise ilk olarak söz aldı. Yaşadıkları topraklarda kültürlerini ve inançlarını tam anlamıyla yaşayamadıklarını aktaran Güneş, “Kendi coğrafyamızda başka şeyleri tanıyoruz. Fakat kendi inancımızı ve kültürümüz tanınılmaması kötü bir durumdur” diye konuştu. Alevilik inancından olana Müsahiplik konusuna değinen Güneş şöyle anlatı: “14 yaşında bir erkeğin ceme girme çıktığı yolda ikrar vermesi için müsahiplik vardır. Müsahiplik, Alevilerde yol kardeşliği anlamında kullanılır. Bu ‘kan yolu ile akrabalık’ dışında kurulan sosyal-toplumsal bir akrabalıktır. ‘Kan bağına’ dayanan akrabalık bir anlamda zorunlu akrabalık iken, bu türdeki akrabalık tamamen gönüllülük esasına dayalı bir akrabalıktır” diye konuştu.
“ALEVİLER OLARAK SİSTEMİN POLİTİKALARINA UYUYORUZ”
Erkek kadın eşitsizliğinin bebekler doğdu zaman bu ayrımcılık başladığına değinen Poyraz, kadın erkek eşitliğinde Alevi kurumların çok eksik bir yaklaşım içerisinde olduğunu belirterek eleştiride de bulundu. Poyraz, “Dünya’nın hiçbir yerinde kadınlar erkekler eşit olmamıştır. Bunun için kadın her zaman mücadele etmiştir. Kadın erkeğin eşit olmadığı bir ülke demokrasi vardır diyemeyiz. Alevilik inancında erkek ya da kadın diye bir cins ayrımı yoktur. Fakat biz Aleviler toplumsal yaşamda sistemin cinsiyet ayrımına ya da kadının zayıf ve erkekle eş değer değildir politikasına uyuyoruz” dedi.
“AKP EN ÇOK KADINDAN KORKUYOR”
Kadınların toplumsal yaşamın her alanında olduğunu fakat sürekli olarak erkekler tarafından ikinci bir cins olarak görüldüğünü ifade eden Poyraz, “Çocuklara bakıyor. Hayvanları besliyor. Tarlaya gidip çalışıyor. Yemek yapıyor. Bütün işleri yapıyor. Bundan dolayı kadınlar ve erkekler eşit değil. Mal mülk ayrımda da eşitlik yok. Mülkler hepsi erkeklerin ellinde bulunuyor. Böyle bir eşitlik mümkün değil. Birlikte mücadele ederek eşitlik hakkını alabiliriz” diyerek kadınlara ortak mücadele vurgusu yaparak AKP iktidarının en çok korktuğu kimliğin kadınlar olduğunu belirtti.
Beştaşi, Tahtacı ve Arap Alevilerin ne olduğunu ve inançlarının nereden geldiğini aktaran Elif Yaşar ise, bu belirtilen Alevilerin farklı bölgelerde bulunduğunu ve kendi inanç ve kültürlerini kaybetmeden yaşamayı sürdürdüğünü dile getirdi. Yaşar, özellikle Tahtacı Alevilerinin toplumdan izole edilmiş bir şekilde kendi içerisinde inançları koruduklarını kaydetti. Zeynep Kaya ise Alevilikte Ocak, Dergah, Tekke ve Zaviyelerin Alevilerin yaşamında ciddi öneme sahip olduklarını bunların bir örgütlenme, kültürlerini koruma ve devlet asimilasyonuna karşı akademi gibi bir fonksiyonun olduğunu dile getirdi. Zeynep Kaya’nın konuşmasının ardından sempozyum sonlandırıldı.