SONER AYDIN 

Son yıllarda medyada ortaya çıkan nefret ve ötekileştirici dil Mersin’de masaya yatırıldı. Rima Kafe’de gerçekleştirilen ve “Yolsuzluk ve Nefret Söylemi” adı verilen söyleşiye İnsan Hakları Derneği (İHD), Akdeniz Göç-Der, LGBT-İ 7 Renk Derneği, KESK’e bağlı sendikalar, Barış Platformu, engelli dernekleri temsilcileri katıldı. Söyleşiye ayrıca çok sayıda avukat da katıldı. Nefret dilinin sebeplerinin ve çözüm yollarının konuşulduğu söyleşide özellikle Suriyeli göçmenlere yönelik nefret söylemi ön plana çıktı. Suriyelilere yönelik söylemlerin bir yabancı düşmanlığına dönüştüğü vurgulanırken, linç kültürünün altı çizildi.

“NEFRET DİLİ HER GEÇEN ARTTIYOR”
Söyleşiye katılan STK temsilcileri, yaşanan şiddet olaylarını basında çıkan nefret ve ötekileştirici dilin tetiklediği ifade edildi. Mersin’de son zamanlarda Suriyelilere yönelik ötekileştirici söylemlerin, nefret söylemine dönüştüğünü belirten Akdeniz Göç-Der temsilcileri, şiddet olaylarının yaşanmaması için basının kullandığı dile özen göstermesi belirtildi. Suriyeli göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde ekonomik sebeplerden dolayı zaman zaman şiddet olaylarının yaşandığını dile getiren göç derneği temsilcileri, işverenin göçmenleri ucuz işgücü olarak kullandığını kaydetti. İnsan Hakları Derneği temsilcileri ise hak ihlali başvurularında büyük artışların yaşandığı bilgisini verdi.
Ülkedeki azınlıklara, kadınlara, çocuklara, LGBT-İ bireylere, engellilere yönelik artan şiddet olaylarının toplumsal nedenlerinin de konuşulduğu söyleşide avukatlar, suçların cezasız kalmasının en büyük sorunlardan biri olduğunu aktardı. 

“ÇÖZÜM ORTAK MÜCADELEDE”
Yaşanan sorunların ortak sorunlar olduğu ifade edilen söyleşide, çözüm yolları da konuşuldu. İlk olarak ötekileştirici ve ayrıştırıcı nefret dilinden uzak durulması gerektiği söylendi. Sorunun ortak mücadele ile çözülebileceği anlatılan söyleşide, kentte faaliyet yürüten kurum ve kuruluşlara ortaklaşma çağrısı da geldi.

“PROJE KİTAP HALİNE GETİRİLECEK”
Projeye dair gazetemize bilgi veren koordinatör Dr. Bilal Tanrıverdi ise, projenin Kasım ayına kadar devam edeceğini söyledi. 15 ayrı kentte görüşmeler yapacaklarını belirten Dr. Tanrıverdi “Projeyi Alman Heinrich Böll kuruluşu finanse ediyor. Görüşmeler raporlaştırılacak ve ardından kitap haline getirilecek. Proje kapsamında 18 kişi çalışıyor. Akademisyenler, hukukçular, siyasetçiler, kadınlar yer alıyor. Değinilmemiş bir alandı bu. Saha çalışmaları yeterince yapılmamıştı. Bu yüzden bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Mersin’de konuşulanların tamamı İstanbul’da da konuşuldu. Medyadaki nefret dili şiddet olaylarının ortaya çıkmasına neden oluyor. Özellikle azınlıklara yönelik söylemler toplumsal şiddete yol açıyor” dedi.