“KADRO UMUDUMUZU GERİ VERİN!” | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

“KADRO UMUDUMUZU GERİ VERİN!”


 

Genel-İş Şube Başkanı Kemal Göksoy, taşeron işçilerin kadro umudunun güvenlik soruşturmaları ile yitip gittiğini söyledi. Göksoy, işten çıkartılan taşeron işçilerin yeni bir düzenleme ile kadroya alınmasını talep etti.

HEDİYE EROĞLU-M.NABİ BATUK

Kamu ve belediyelerde çalışan taşeron işçilerin kadroya alınmasıyla ilgili başvuru sürecinin tamamlanmasının ardından bütün belediyelerde listeler asıldı. Herkese kadro verileceği müjdesi ile başvuru yapan yüzlerce işçi güvenlik soruşturmasına takıldı. Başvurusu 657 sayılı Memur Yasası ile değerlendirilen taşeron işçiler geçmişte işledikleri suçlar nedeniyle işinden oldu.

Taşeron yasasını gazetemize değerlendiren Genel-İş Şube Başkanı Kemal Göksoy, talep ettikleri kadro düzenlemesinin böyle bir uygulama olmadığını kaydetti. Çocuk istismarı, taciz, tecavüz gibi suçların dışında koşulsuz, şartsız bütün taşeron işçilerin kadroya alınması gerektiğini dile getiren Göksoy, “Mersin’de yaklaşık 600 işçi çıkartıldı. Bakan adli suçluların geri dönebileceğini açıkladı ama bunu resmiyete dökülmesi lazım. Kimse korkusunda imza atamıyor, sorumluluk almıyor. Bunu siyasetçilerin bir an öncesi çözmesi lazım” diye konuştu.

“İSTEDİĞİMİZ KADRO DÜZENLEMESİ BÖYLE DEĞİLDİ”

SORU: Öncelikle bu sürecin başlangıcında kadroya geçiş ne demekti ve sizin beklentileriniz nelerdi?

K. GÖKSOY: Talep ettiğimiz kadro sistemi şuan bize sunulan türden değildir. Biz kadro meselesinin ayrımsız, koşulsuz, şartsız ve iş yaşamında eşitlik ilkesi korunarak yapılmasını istiyoruz. Daimi işler, güvenceli bir statüye bağlanmalı.

“İHALE DÖNEMLERİNİN ORTADAN KALKMASI OLUMLU”

SORU: Hükümetin ortaya koyduğu uygulamada karşınıza ne çıktı?

K. GÖKSOY: Geldiğimiz noktada bizi sevindiren tek şey; ihale sisteminden kurtulmuş olmamız. Çünkü her ihale döneminde işçilerin ortada kalma durumları olduğu gibi aynı zamanda huzursuzluk yaşanıyordu. İhaleye birileri itiraz etse ve süreç Kamu İhale Kurumu’na taşınsa işçiler aylarca boşta kalıyorlardı. Bu yüzden belediye idari teşekküllerin kuracağı şirketler bu yönüyle iyi olacak. Bundan sonra ihale uzayacak mı ve işçilerin kafasındaki mağdur olacağız düşünceleri ortadan kalkacak. Ama bu yeterli bir artı değildir.

Ancak sosyal ve çalışma koşulları yönünden değişen bir şey yok. Biz şimdi A, B, C şirketlerinden belediye şirketlerine geçiyoruz ama mevcut haklarımızda değişen bir durum olmuyor. Bu ciddi bir sorundur. Taşeron işçiler ile belediyenin kadrolu işçileri arasında eşitsizlik var. Aynı işi aynı saatlerde yapacak insanlar farklı sosyal ve ekonomik haklara sahip olacaklar. Bu durum Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Ama tüm bunların yanında daha birçok sorun var. İşçilerin kadro geçişlerinde bazı ciddi kriterler koydular. Bu kriter ile de ciddi bir kıyım yapıyorlar.

“GÜVENLİK SORUŞTURMALARI EN BÜYÜK HANDİKAP”

SORU: Bu kriterler nedir?

K. GÖKSOY: Cumhurbaşkanının açıklaması ile birlikte işçiler 4 Aralık tarihinden itibaren belediye idari teşekküllerine geçişe hak kazandılar. 4 Aralık’tan sonra işe giren işçiler bu haktan faydalanamadılar. Bu kriterler içerisinde 2 Ocak ile 12 Ocak arasında başvuru süreleri başladı. İşçilere formlar verildi. Bu formlar üzerinden işçiler iş yerlerine başvuruda bulundular. Ondan sonra farklı bir süreç başladı. Bu süreçte başvurular belirlenen komisyonlarda incelenip, sabıkası olup olmayan arkadaşların sabıkasına göre kabulünün olup olmadığı ele alındı. Bu sürecin arkasından güvenlik soruşturması geldi. Güvenlik soruşturmasını geçenler mülakata girmeye hak kazandı.

Belediyeler, iş yerleri kabul ve ret listelerini asıyorlar. İnsanların 3 gün içerisinde rette itiraz etme hakkı var. Mali idareler bu itirazları değerlendirecek. Kabul ederse gönderecek, tekrar reddedilirse bu kez kişilere mahkeme yolu açık. Aslında bu ipe un sermek gibi.

Biliyorsunuz geçen yıl Akdeniz Belediyesi’ne kayyum atandı. Daha sonra sebepsiz yere kadrolu memurlar ve taşeron işçiler dahil 144’ün üzerinde kişi işsiz, ekmeksiz kaldı.

32 arkadaşımız işine geri döndü. Diğerlerinin ise mahkeme sürecinde 1 yıl geride kaldı…

Mahkeme ve hukuk düzenli işlerse bunlar da işine geri dönecekler. Ama bir tahribat yaşandı. Mesela kişi FETÖ’den suçlanıyor. Mahkemelerde acaba bağlantısı var mı diye bunu sorgulatıyor. Bölge mahkemeleri, yerel mahkemelere bunları araştırın diyor. Yerel mahkemeler sorguluyor bağlantısı olmadığı halde işe girişte ki güvenlik soruşturmalarında ret oyu veriliyor.

“GEÇMİŞTE SUÇ İŞLEMİŞ CEZASINI ÇEKMİŞ KİŞİLER TOPLUMA KAZANDIRILMALI”

SORU: Siz neden taşeron işçilerin 657 Sayılı Yasa değil de, İşçi Yasası’na göre işe kadroya alınmasını istiyorsunuz?

K. GÖKSOY: Ülkemizde bir yasa çıkarıldığı zaman altyapısı oluşturulmuyor. Sonrada bu yasalar ciddi sorunlar doğuruyor. Bunlardan biri de taşeron işçilerin 657 Sayılı Memur Yasası ile işe alınmasıdır. Peki, siz park işçisinin, gece bekçisinin memur olmadığını bilmiyor musunuz? İşçi Yasası’na göre işe alırsanız kişi akrabasından dolayı mağdur olmayacak. Bir akrabanız her hangi bir örgüte üye ise bunu gören komisyon üyeleri imza atmaya korkuyorlar.

Sendikalar ile görüşülmeden, mecliste tartışılmadan geçen bu düzenleme nedeniyle; kadrolaşma çabası ya da yeni bir siyasi kadro oluşturma endişesi artıyor.

Örneğin yasalarımızda belli işyerlerinde engelli, hükümlü çalıştırma sorunluluğu var. Ama şimdi bu düzenleme ile eski hükümlüler işinden oluyor. Bu kişinin işinden alınmasıyla ailesi ve çocukları da etkileniyor. Çocukları da cezalandırılıyorlar. Ne yapacak peki bu adam? Hırsızlık mı yapacak?

Biz şunu çok net söylüyoruz; çocuk istismarı, taciz, tecavüz gibi suçlar affedilecek suçlar değil. Ancak geçmişte siyasi bir suçtan dolayı ceza almışsa bu insan işinde kalmalıdır.

Bu ülkeyi yönetiyorsanız, insanların bütün sıkıntıları, sorunları sizin sıkıntı ve sorunlarınızdır. Hükümetler, yöneticiler çözüm makamlarıdır sorun makamları değildir. Bu düzenlemeler çözüm getirmiyor.

Akdeniz Belediyesi’nde 18 yıldır çalışan bir işçi var. Eşi cezaevine girmiş çıkmış bu yüzden işinden oldu. Ne yapsın eşini mi boşasın? İki tane çocuk yetiştirmiş. Aileyi neden cezalandırıyorsunuz?

MERSİN’DE GÜVENLİK SORUŞTURMALARI DEVAM EDİYOR

SORU: Mersin’de son durum nedir?

K.GÖKSOY: Mersin’de şuana kadar belediyelerden yaklaşık 600 işçi çıkartıldı. Ama daha vahim olan bir durum var. Bakan adli suçluların geri dönebileceğini açıklamasına rağmen bu resmiyete dökülmedi. Kimse korkusundan imza atamıyor, sorumluluk almıyor. Bunu siyasetçilerin bir an öncesi çözmesi lazım. Bakanlıkların valiliklere, valiliklerin de belediyelere yazı yazması lazım. Şuan güvenlik soruşturmaları daha tamamlanmadı. Nasıl sonuçlanacak, kaç kişi daha işinden olacak belli değil. Bunların önüne bir an önce geçilmelidir. Yoksa kaş yapayım derken göz çıkartılacak. İnsanlar işlerinden olmak istemiyorlar. Taleplere kulak verilmelidir.

İşçi ne iş veriliyorsa onu yapıyor. Sınavda sorun yok ama önemli olan güvenlik soruşturmasıdır. Bir de emekli olanlar var. Emekli çalışamaz deniyor. Cumhurbaşkanı, başbakan, milletvekilleri, belediye başkanları emekli olup çalışabilirken işçi neden çalışamasın?

Bu tür yasalar çıkartılırken getirisi götürüsü düşünülmediğinde işçiye zarar veriyor. Yanlış bir uygulama yapılırsa düzenleme yapılır.

“ÜRETİM OLMAZSA KİMSENİN KOLTUĞUNUN KIYMETİ KALMAZ”

SORU: İşçilerin kadroya geçişi, şeker fabrikalarının satışı gündemde. Türkiye’de düzen daha kapitalist bir hale mi getiriliyor?

K.GÖKSOY: Sürekli ‘milli’ vurgusu yapılıyor ama ülkemizde satılmadık devlet kurumu kalmadı. Karayollarından, telekoma kadar her şey özelleştirildi. Son olarak şeker fabrikaları kaldı onu da satıyoruz. Bu söylemler de topluma inandırıcı gelmiyor. Bunları söylemekten imtina etmek lazım.

İnsanlar özgücüne güvenir. Özgücüne güvenmek için, toplumu tüketime değil, üretime yönlendireceksin. tüketime değil. Biz üreteniz, biz bu kentin de ülkenin de kalkınması için elimizden geleni yapıyoruz. Ama bizi de biraz sahiplenin, ötekileştirmeyin. Üretenler olmazsa; cumhurbaşkanı, başbakan, milletvekilleri, yerel yönetimler dahil kimsenin koltuğunun bir kıymeti yok.

“HER 1 MAYIS’A İŞÇİ KIYIMI İLE GİDİYORUZ”

SORU: Önümüzde 1 Mayıs var. Hükümet 1 Mayıs’ta ‘taşeronu kaldırdık’ diyecek ancak son 15 yıla baktığımızda sizin nasıl bir tablo gözüküyor?

K.GÖKSOY: Her 1 Mayıs öncesi farklı sorunla karşılaşıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda 1 Mayıs öncesi Mersin Büyükşehir Belediyesi’nden yüzlerce işçi çıkartıldı. Kayyum atanan Akdeniz Belediyesi’nden işçiler çıkartıldı. Bu yıl ise ‘kadro vereceğiz’ ama yine binlerce çalışanı işinden ettiler. Bu 1 Mayıs’ta teşekkür edilecek bir durum yok. Teşekkür edilecek durum olsa teşekkürlerimizi sunarız. Taleplerimiz karşılığını bulmazsa tepkilerimizi hayatın her alanında, sokakta, caddede, parkta her yerde olur.

Yakında seçim var. Büyükşehir Belediye Başkanına bir kez daha sesleniyoruz; bin 800’ün üzerinde işçiyi işten attınız. O işçiler bunu unutmadı.

Toplum terörize ediliyor. Muhalefet eden terörist ilan ediliyor. Ülkenin emniyeti, MİT’i, güvenlik ekipleri var. Yasa dışı, suç teşkil eden bir şey varsa zaten alıp götürüyor. Fakat işinde gücünde olan insanı asılsız suçlamalarla yaftalayıp, ailesine bakarak suçlarsanız toplumda insan kalmaz. Bizim Cumhurbaşkanımız bile cezaevinde yattı. Herkesi potansiyel suçlu ilan etmeyin. İnsanları topluma kazandırın.

“GÜVENLİK SORUŞTURMASINDAN GEÇEN İŞÇİYİ SINAV BEKLİYOR”

SORU: Bu süreçte işçilerin ne yapması lazım, işçilere ne mesaj vermek istersiniz?

K.GÖKSOY: Bizim mesajımız bu uygulamayı çıkartanlara. Taleplerimizi sıralayacak olursak; Bu yapılan düzenleme yeniden gözden geçirilmelidir, 657 sayılı yasa ile işe alımlar durdurulmalı iş yasasına göre işe alımlar olmalıdır. Taciz, tecavüz, çocuk istismarı dışında geçmişte hangi suçtan hüküm giymiş olursa olsun kimse işinden edilmemelidir. Çünkü sadece bu insanlar değil bu insanlarla birlikte aileleri de mağdur ediliyor. Kadro meselesi ciddi bir umut meselesi idi. Bu umudun gerçekleşmesi ise ciddi bir kadro düzenlemesi ile mümkündü. Şuan hayata gerçekleştirilen uygulama bizim istediğimiz bir uygulama değil. DİSK Genel-İş olarak bunu her yerde söylüyoruz. Asıl söylenmesi gereken; ‘Kamuda çalışan bütün işçiler kamunun asli işçileridir’ cümlesi idi.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA