Mehmet Nabi Batuk

FETÖ Terör Örgütü tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe girişiminin ardından ilan edilen ve geçtiğimiz gün 6’ıncı kez uzatılmasına tepki geldi. KESK Mersin Şubeler Platformu üyeleri Özgür Çocuk Parkı’nda düzenledikler basın açıklamasında OHAL’in uzatılmasını protesto etti. KESK Mersin Şubeler Platformu adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan dönem sözcüsü ve SES Mersin Şube Eşbaşkanı Özge Göncü, OHAL’in artık darbecilerle hesaplaşmaktan çok; ekonomik ve siyasi krizleri yönetmek ve Türkiye’de antidemokratik bir rejimin yerleştirilmesi için kullanıldığını öne sürdü. OHAL ile yeni bir siyasi rejimin oluşturulmaya çalışıldığını ifade eden Göncü, “OHAL ile oluşturulmak istenen yeni rejim, hız kesmeden yeni yeni hamleler ile yerleştirilmeye çalışılıyor. Zaten yetersiz olan ‘hukuk devleti’ kavramının içi tümüyle boşaltılarak, yargı sisteminin baştan ve savunma hakkını tanımayan bir yerden tekrar inşa ediliyor olması bunlardan biri. Mahkemeye çıkmadan, savunma hakkı gasp edilerek yapılan yargılamaların, uzun ve mesnetsiz tutukluluk sürelerinin ardından şimdi de Anayasa Mahkemesinin kararının bir yerel mahkemece tanınmaması bu dönüşümün en belirgin örneklerindendir” diye konuştu.

“KESKLİ OLMAK SUÇ DEĞİL, ONURDUR”

Anayasa’nın 49. Maddesi ile güvence altına alınan çalışma hakkı ile 70. Maddesi ile güvence altına alınan kamu hizmetine girme hakkının OHAL kapsamında yayımlanan KHK’larla açıkça çiğnendiğini ifade eden Göncü, şöyle konuştu: “OHAL emekçiler ve halk üzerindeki etkisinin başka bir boyutunu belgeliyor. OHAL sürecinde toplam yüz binin üzerinde memur ihraç edildi. Bunlarda  4238’i konfederasyonumuz üyesi. KESK üyesi olarak verdikleri onurlu mücadelenin bahane edilmesi ile işlerinden ekmeklerinden bir gecede ve hiçbir yargı/savunma yolu açık bırakılmadan aylardır işsizler. İşinden ekmeğinden olanlar bu süreçte hem sosyal hem de ekonomik ölüme mahkum edilmeye çalışıldı. İhraç üyelerimizle ilk günden bu yana KESK olarak dayanışma kültürünü geliştirdik ve destek mekanizmaları ile bu sosyal ve ekonomik yaptırımların karşısında durduk. Bugün de tekrarlıyoruz, başta açlık grevlerinin 318.gününde olan üyelerimiz Nuriye GÜLMEN ve Semih ÖZAKÇA olmak üzere daha onurlu ve güzel bir dünya için mücadele eden tüm KESKli ihraç arkadaşlarımızın dosyalarının OHAL komisyonunda dosyalarının ivedilikle incelenerek işlerine iade edilmesini istiyoruz. KESKli olmak suç değil, onurdur.”