Her ne kadar robotlar yeni süreçte aktif rol üstlense de işin uzmanları, “Başarıya ulaşmak için sihirli değnek diye bir şey yok. Yine terleme var. Teknolojiyi kullanacağız ama başarıya ulaşmak adına bizzat bizler çok çalışacağız” diyor.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından ‘Endüstri 4.0 Geleceğin Vizyonu’ Semineri düzenlendi. Seminerde yeni sanayi devriminin getirdiği uygulamalarının yaratacağı fırsat ve tehditler değerlendirilerek, akıllı teknoloji çözümlerinin insanlığa ve yaşama etkileri tartışıldı. MTSO’dan yapılan açıklamaya göre; açılış konuşmasını MTSO Meclis Üyesi Veysel Baysal’ın gerçekleştirdiği seminerin konuşmacıları arasında MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Eski Uşak Milletvekili ve Eski Öğretim Üyesi Osman Coşkunoğlu ile E3 TAM A.Ş Genel Müdürü Sedat Sami Ömeroğlu yer aldı.
Başkan Aşut ‘Geleceğin Vizyonunda Endüstri 4.0’ konulu konuşma yaparken Eski Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu, ‘Endüstri 4.0 – Tekno & Politik Değerlendirme’ başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. E3 TAM A.Ş Genel Müdürü Sedat Sami Ömeroğlu’nun sunumu ise ‘Uzak Geçmişten Yakın Geleceğe Teknoloji ve İnsan’ konularını kapsadı.
“HER KONUDA ENDÜSTRİ 4.0’A HAZIR OLMALIYIZ”
Seminerin açılışında konuşan MTSO Meclis Üyesi Veysel Baysal, Türkiye’nin dünya ile rekabetini sürdürebilmesi adına Endüstri 4.0 sürecini yakalamasının önemine dikkat çekti. Bu devrimin insanlık tarihinin en önemli değişimlerinden biri olacağını kaydeden Baysal, “Gelinen süreçte Endüstri 4.0 geniş bir vizyon ve felsefedir. Kişi başı milli geliri 30 bin dolarlar olarak hedeflediğimiz ülkemizde bu sürecin kaçırılmaması gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Türkiye’de üretimin 2 ve 3. sanayi devrimleri arasında devam ettiğini hatırlatan Baysal, uluslararası rekabeti koruyabilmek adına 4. sanayi devriminin yakalanmasının zorunluluk olduğunu ve bu konuda çalışma yürütülmesinin ise ülkenin en önemli ödevi olduğunu anlattı.
Türkiye’nin Endüstri 4.0 için atması gereken adımları doğru belirmesi gerektiğine de dikkat çeken Baysal, “Ülkenin içinde bulunduğu durumun tespitini yapmak önemli. Bu dönemde yeniliklere gerektiği gibi adapte olamayan, geciken şirketler yok olmaya mahkumdur. Yarınlarımız için bizlere ve kamuya düşen görev, evrensel bilim ışığında eğitimden üretime her konuda Endüstri 4.0’a hazır olmaktır” diye konuştu.
“GENÇLERİN GÜCÜNDEN MUTLAKA FAYDALANMALIYIZ”
Her beş-on yılda bir iktisat bilimciler, ekonomistler ve gelecek bilimcilerin yeni bir kavramı gündeme getirdiğini, son yılların öne çıkan kavramının ise küreselleşme olduğunu anlatan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, bu kavrama yönelik erken politika üreten ülkelerin pastadan daha büyük pay aldığını söyledi. Türkiye’nin kısmen de olsa küreselleşmeyi yakalayıp ekonomisini büyütebildiğine dikkat çeken Aşut, Avrupa’nın 6. büyük ekonomisi haline gelindiğini ancak sadece ekonomi değil küreselleşmenin tüm sosyal ve siyasi alanlara entegre edilmesi halinde iyi sonuçlar alınabileceğini dile getirdi.
Şimdilerde Endüstri 4.0 adı diye adlandırılan yeni bir rüzgar estiğini ifade eden Şerafettin Aşut şöyle konuştu: “Artık yeni milenyumun yeni gerçekleri var. Peki, nedir bu yeni gerçekler? Dünyayı dönüştüren bilgi ve iletişim teknolojilerini icat eden ve en iyi kullanan kesim olan gençlerin yükselişidir bu yeni gerçekler. Bunu okuyamayanlar, gençlerin bu gücünü kullanamayanlar yeni dünyada var olamayacaklar. Analog değil, dijital ekonomilerin geleceği belirlemesidir yeni gerçekler. İşte Endüstri 4.0 bu sürecin şimdilik son ayağıdır.”
“YENİ BİR DÜNYA DİLİ ORTAYA ÇIKIYOR”
Endüstri 4.0’ın etki alanının hayallerin ötesinde olacağını vurgulayan Aşut, “Endüstri 4.0 üretim anlamında; robotik teknolojileri, insan-robot iletişimini, hatta robotlar arası iletişimi içeren, bulut teknolojileri ile siber teknolojileri içinde barındıran, nesnelerin interneti ile gündelik hayatımızın her alnına dokunan bir gelişmedir. İçinde yazılımın olduğu, kod yazmanın yeni bir dünya dili olarak ortaya çıktığı bir gelişmedir. Bundan dolayı sanayinin ötesinde diyoruz” ifadelerini kullandı.
Endüstri 4.0’da istenilen performansın yakalanabilmesi adına eğitimin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Aşut, Eğitim 4.0’ı tasarlamadan Endüstri 4.0’a ulaşmanın zor olacağını söyledi.
Bu dönemde bilgiye her zamankinden fazla ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Aşut, ardından Oda’nın bu konuda yürüttüğü projeler hakkında bilgi verdi.
MTSO Endüstri 4.0 Eğitim ve Uygulama Merkezi Projesi’nden, MTSO Teknoloji Kampusu’ne kadar birçok projenin kenti ve kentteki sektörleri yeni sanayi devrimine hazırlamak adına geliştirildiğini anlatan Aşut, bu projeleri Tedarik Zinciri Test ve Ar-Ge Laboratuarı, Personel Belgelendirme Merkezi, kurulması planlanan Lojistik Simülasyon Merkezi gibi çalışmalarla da destekleme gayretinde olduklarını söyledi. Aşut, MTSO’nun son yıllarda geliştirdiği veya güçlü bir parçası olduğu projelerin tümünde kentin her alanında, dijital ve yüksek teknolojili bir ticaret, üretim, hizmet, eğitim ve sosyal yaşam seviyesine kavuşması hedefiyle hareket ettiklerini sözlerine ekledi.
“İNOVASYON VE BİG DATA KAVRAMLARININ ÖNEMİ ARTIYOR”
Eski Uşak Milletvekili ve Eski Öğretim Üyesi Osman Coşkunoğlu ise Endüstri 4.0’a dünya ülkelerinin bakış açısı ve yaptıkları hazırlıklar konusunda bilgi aktardı. Özellikle inovasyon ve Big Data kavramlarının önemine dikkat çeken Coşkunoğlu, Endüstri 4.0’ın sihirli bir değnek olmadığını, başarı için yine çok çalışmanın ön plana çıkacağını söyledi. Türkiye’de Endüstri 4.0 kavramının nasıl anlaşıldığını ve hangi noktalarda hata yapılıp bu hataların nasıl düzeltilmesi gerektiğinin ipuçlarını da veren Coşkunoğlu, ardından Mersin’in bu yeni sanayi devrimini kaçırmaması adına yapması gerekenleri anlattı.
İşe check-up yaparak, yani sorunları tespit ederek başlamak gerektiğini kaydeden Coşkunoğlu, ihtiyaca yönelik yol haritasının sonrasında belirlenmesi gerektiğini anlattı. Dünya ülkelerinin yeni sanayi devrimine yönelik yol haritalarını oluşturduğunu, stratejiler geliştirdiğini kaydeden Coşkunoğlu, “Yeni sanayi devrimi içerisinde nesnelerin interneti, big data, yapay zeka, insanlarla ortak çalışabilen robotlar, bulut sistemi, simülasyon, artırılmış gerçeklik gibi kavramlar var. Bu kavramlar tüm iş alanları için büyük önem taşıyor” değerlendirmesini yaptı.
Artık her noktadan her noktaya veri akışı gerçekleştiğini, bu verileri anlamanın elzem olduğunu vurgulayan Coşkunoğlu, veri analitiği, veri ağları kavramlarının öne çıktığını söyledi. Almanya’nın yol haritasını belirlerken inovasyonu temel aldığını, Çin’in eğitime ağırlık verdiğini, Birleşik Arap Emirlikleri’nin dijital teknolojilerde önemli hamleler yaptığını, Kore’nin Endüstri 4.0 Platformu kurup yol haritası belirlediğini kaydeden Coşkunoğlu Türkiye’nin bu alandaki pozisyonunu ise şöyle anlattı:
“Maalesef Türkiye olarak bu konudaki karnemiz zayıf. Henüz hiçbir yol haritamız ve planımız yok. Birçok konuda oldukça geriyiz. Dünyada ilk 20 ülke içinde olmakla övünüyoruz ama ne yazık ki Sanayi 15 içniden düştük. Bu, bizim sanayimiz kötüleşti anlamı taşımıyor yalnızca diğer ülkeler çok hızlı büyüdü onu görüyoruz.”
“TÜM DÜNYA İSTİHDAM KONUSUNDA YAPILABİLECEKLERİ TARTIŞIYOR”
Endüstri 4.0’ın önümüzdeki süreçteki etkilerine de değinen Osman Coşkunoğlu, bir çok olumlu etkisi yanında olumsuz etkilerin de olacağına dikkat çekti. ‘İstihdamda sorun olmaz’ yorumlarına katılmadığını vurgulayan Coşkunoğlu, “Hayır çok ciddi sorun olur. Tüm dünya istihdam ne olacak diye tartışıyor. Biz de görmezden gelmek yerine bunu tartışmalıyız. İstihdam korkusuyla bu gelişmeden elbette vazgeçilmeyecek ama ne yapabileceğimizi şimdiden tartışmalıyız. Umut vaat etmek adına gerçekleri saklayan iddialar ortaya atmamalıyız. Gerçekleri ortaya koyup ona göre pozisyon belirlemeliyiz” dedi. Coşkunoğlu, Türkiye’nin bu dönemde neler yapması gerektiğini ise şöyle sıraladı:
- Hükümet bazı şeyler yapmalı tamam ama biz ne yapmalıyız? Sivil bir Endüstri 4.0 Platformu kurulmalıyız.
- Eğitim için öneri değil somut projeler getirmeliyiz.
- Dünyayı izleyip katkı koymalıyız. Görüş bildirmemiz lazım. Türkiye’den çıkan dünya görüşü maalesef yok. Tamamen içe kapalıyız.
- Bu konuda bir konsorsiyum kurmalıyız. Sinerji oluşturur.
“MERSİN NE YAPMALI?”
Mersin özelinde de neler yapılabileceğini anlatan Osman Coşkunoğlu, bu konudaki önerilerini ise şöyle sıraladı: “Mersin kendisini değiştirebilecek çok önemli bir coğrafi avantaja sahip. Daha iyi değerlendirmeli. Eğitim yetersiz bu alanda kendisini geliştirmeli. Endüstri 4.0 ile birlikte gelecek istihdam sorununa çözüm üretecek politikalar üretmeli. Ülkeden bağımsız geliştirmek zor ama imkansız değil. Bir uygulama bankası kurabilir. Tedarik zincirinde ne uygulamalar var? Yapay zekada ne çeşit uygulamalar var? Paketlemede yapay zeka ve nesnelerin interneti kullanıldığında ortaya çıkan önemli uygulama örnekleri var. Tüm bu uygulamalar bütün halinde bir araya getirilip kullanıma açılabilir. İnovasyona ilgi artırılabilir.
“VERİM VE KALİTE ARTACAK”
E3TAM A.Ş Genel Müdürü Sedat Sami Ömeroğlu ise teknolojinin ilk çağdan bugüne kadar nasıl gelişip ilerlediği konusunda kısa bir özetle konuşmasına başladı. Ardından Endüstri 4.0’ın tarifini veren Ömeroğlu, “Endüstri 4.0 olması için önümüzdeki süreçte üretimde insan eli değmeyecek. Hammadde yine olacak ama artık hammadde değişiyor. Nano teknoloji gibi yeni hammaddeler öne çıkıyor. Enerjiyi azaltıyoruz, başka kaynaklar bulmaya çalışıyoruz ama hep var olmayı sürdürecek, yeşil enerji öne çıkacak. İşçilikten ise tasarruf edebileceğiz” dedi.
Ticaretin sürekli şekil değiştirdiğini kaydeden Ömeroğlu, geçmiş yıllarda çok üreterek avantaj sağlayıp rekabetçi olunabildiğini,1980’lerde kalitenin öne çıktığını, 1990’larda üretim hızı, farklılaşma ve inovasyonun değer kazandığını, 2010’da ise bu kavramlarının hepsinin talep edildiğini söyledi. Günümüzde yeni sanayi devrimi ile birlikte esnek üretim modelinin öne çıktığını vurgulayan Ömeroğlu, artık talebi karşılanmayan hiçbir müşterinin kalmayacağını anlattı. Eskiden uzmanlık önemli olmasına rağmen artık ‘Hasan Ustaların’ önemini kaybettiğini dile getiren Ömeroğlu, şunları söyledi:
“Bunun yerini insandan bağımsız siber fizik sistemler alıyor. Bu sistemlerin bir ya da birkaçını yan yana koyunca Endüstri 4.0 tabanlı fabrikalar oluşuyor. Bu süreçte neler gelecek? Uzaktan izleme olmazsa olmazlar arasında yer alacak. Simülasyon mutlaka olacak. Önce simüle edip hataya bakacaksınız ardından hassas makine imalatları yapacaksınız. Yeni süreçte mutlaka temiz enerji olmak zorunda. Yeni nesil sensörler olacak. Her bir ürünün IP 6 numarası olacak. Kablosuz sensör ağları, yeni nesil bilgisayarlar olacak. Şu andaki bilgisayar sistemleri olmaz. Yapay zeka olacak. Büyük veri olacak ve Siber güvenlik öne çıkacak, bulut teknolojisi ve robot teknolojisi öne çıkacak. Özetlemek gerekirse, eğer topladığınız bilgiler bir yere gidip işlenip size otomatik bilgi vermiyorsa patrona bu bilgiler otomatik gitmiyorsa Endüstri 4.0’dan bahsetmek mümkün olmayacak. Bu sanayinin en önemli özelliği ise verimi ve kaliteyi artırmak olacak.”
“TEMEL BİLİMLERE AĞIRLIK VERMELİYİZ
Bu süreci Türkiye’nin yakalaması için neler yapması gerektiğini de anlatan Sedat Sami Ömeroğlu, çok çalışılması gerektiğini söyledi. Türkiye’de kitap okuma oranının yüzde 1’ler seviyesinde olması nedeniyle karamsar bir tablo çizmek durumunda kaldığına değinen Ömeroğlu, yeni devrimin yakalanabilmesi için son yıllarda tamamen bitme noktasına getirilen üniversitelerdeki fizik, kimya, biyoloji gibi temel bilimlerin yeniden canlandırılması, etik bilim kavramının gündeme getirilmesi gerektiğini anlattı. Türkiye’de ortak çalışma kültürünün oturtulması gerektiğini vurgulayan Ömeroğlu, zamanı iyi kullanabilme yöntemlerinin öğretilmesi gerektiğini söyledi.
Endüstri 4.0’ın getireceği tehlikelere de değinen Ömeroğlu, bugün en çok nükleer savaşlardan korkulurken gelecekte siber savaşlardan korkulacağını, bir tek kişinin tek bir tuş ile tüm dünya dengelerini bozabileceğini söyledi. Bu nedenle siber güvenlik kavramının öneminin her geçen gün arttığını dile getiren Ömeroğlu, uzayın yeni bir savaş sahası olacağını, insanlarla robotlar arasında önemli çekişmeler yaşanabileceğini sözlerine ekledi.